Denizin kızı

her şeyini verir insana deniz
tanrısal gizeminin dışında

Oturmuş bir kayalıkta
Boynunda mercan kolye
İnci bilezikler kolunda
Elleyip oynadığı

Işıl ışıl yakamozlar
Yosun yeşili gözlerinde
Deniz deniz bakıp
Arada bir gözlerime
İstiridye kabuğuyla tarıyor
Bir elinde topladığı
Altın sarısı saçlarını
Denizler gibi
İnip kabaran göğsünde

Sabah güneşinin altında
Ilgıt ılgıt geliyor genzime
Bir esintiyle kokusu

Serin serin deniz kokuyor
Gümüş tenine sinmişçesine
Suların büyülü buğusu

Sevda martıları üşüşüyor
İçimin titreyen sularına
Sevinçten kanatlanıyor
Kuşlar gibi yüreğim

Bir kolunu sıvazlarken
Yavaştan yavaş
Denizin ezgisini
Mırıldanıyor bana
Kuruyan tuzlu dudaklarından
Islak meltemler gibi
Fısıltıyla çıkan

Tel tel saçını düzeltirken
Hafif bir rüzgârın bir yandan
Savurduğu süt mavisi yanağına
Utangaç bir edayla bakıyor
Gülümseyerek bana
Dudaklarının bir ucundan

Sonra denizin
Sessiz derinlerinden gelen
Mavi çağrısına uyup
Suların uykusuna
Dalıp gidiyor birden

Bense düşünü uyuduğum
Sulardan uyanıyorum

Bir su şıpırtısı

Ve içimde yakamozlanan
İplik iplik uzayan
Bir incecik sızıyla

Suya düşen hayallerinde
Gizemli bir sevdanın
Ağlarında tutsak
Umarsız bir balık misali

Bir istiridye kabuğu
Avuçlarımda çırpına çırpına yüreğim