Kumsalda kimse yoktu
Denizden sert bir rüzgâr esiyordu
Narin yüzünü bıçak gibi kesiyordu
Saçları havalanmış dalgalanıyordu
Geriye doğru uzanan eteği sanki onu çekiyordu
Bedenine çarpan rüzgâra direniyor
Bronz bir heykel gibi dimdik duruyordu
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.