neye yaradığını anlamaya çalışırken
vazgeçilmez saplantılarının
uğruna neleri kaybettiğin çivilerin, beyninde saplı duran
yine kendin için kendini kazandığında sonunda
kendin için yazdığın şarkılar erirken susayan dudaklarında
kırılınca kristalleri yüreğinin
avuçlarındaki yeşil çayırlarda koşmaya başlayınca
uzun yeleli beyaz atları eskizaman düşlerinin
yağmur başlar gibi olacak karşı tepelerde bulutlanacak
maviler ve griler hep birlikte
ve hüzün damlayacak içine
parmak uçlarında kururken kan lekeleri
sisli şehirlerden geçeceksin
kendi başına
elin çantanın içinde aranıp duracak
paslı bir anahtarı
rüzgar serinletirken, ürpertirken boynunu
kendine sarılıp kaçacaksın koşarak
karşına çıkan her denizde
ters dönmüş kayıklar geçecek önünden
bir kıyı kentinin ara sokaklarında,
katranlı kaldırımlarında eski bir şehrin
otobüs duraklarında, pencereden akan gözyaşlarında
karanfillerle, nergislerle dolu çiçekçi tezgahlarında
dönüp dururken içinde rüzgargülleri
nefes nefese koşarken peşinden bir kendinin
hep kendine çıkacak yolların
ve örümcek ağlarıyla sarılı bedeninde kaybettiğin her şey
yolculuklarında
kırmızı bir otomobilin arka penceresinde
süzülürken yanaklarından hatırlayamadıkların
dalga sesleri uzaklaşırken
gittikçe silinirken deniz kokusu dilinden damağından
dönüverdiğinde bir virajdan
karşına çıkan kendi yüzünle
aynalarda yitirdiğin gözlerinde buruklaşan
tedirginliklerin, korkuların, ürkekliğinle
hatta cesaretsizliğinle her seferinde
bir ev kedisi gibi
kaybettiğin her şeyde bulduğun kendinle
yine kendinle
denizin dibine saplanıp kalmış gibi
bu yüzden dediğinde
hep aynalarda yaşamışlığın
kendine dönük yüzünde buldukların
acıtırken damarlarını
titrerken dudakların mırıldanırken sessizce
geceyarıları kumsallarda
tüm bildiklerini unuturken
köpüklenirken denizler,
işte zamanı
yeşeren, yemyeşil gülümseyen denize bakıp
kendine çevirdiğinde gözlerini
yine bir rüzgargülü
yine bir uçanbalon geçtiğinde
yine kanarken parmakların
yine atların sesi büyürken içinde
bir caretta yumurtası çatlayacak utangaç
ağır ağır, sendeleyerek yürüyüp gidecek kumların üzerinde
yine,
denize doğru..
ağustos
ankara
2002
Kayıt Tarihi : 9.8.2002 00:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!