Avuçlarımın arasından,
Uçup gittin bir kuş gibi.
Kanat çırparken sonsuzluğa,
Dönüp bakmadın bile arkana.
Bıraktın beni bu koca şehirde,
Üç ayrı deniz;
Biri dalgın, bir durgun..
Öbürü yorgundu.
Kendi derin durgunluğunda,
Rüzgarsızdı biri,
Bir dem vurdum ki yarama
Kanar durur
Bilmem ki kimdedir ki
merhemin
Nasıl bilmezsin zalımın kızı
Gönül bu ya
Gem vurulmaz
Adı da oradan gelir, delidir.
Delidir gönül
Söz dinlemez, dinletemezsin
Neden!
Her adın geçtiğinde
sızlar ki yüreğim
Tutsak bir mahkum edasıyla
vurur göğüs kafesime içeriden
bir çift yumruk...
Ya yürekteki izi!
O ince sızıyı ne yaparsın çocuk
Ya acısı!
Hani tırnaklarını geçirip
çıkartmak istersin ya,
Hani acırsa canın,
Eğer Bir Gün,
Oturup da düşündüğünde beni
Kalbindeki küllenmiş
anılar alevlendiğinde.
Örümcek bağlamış mektuplarımı
Yağmur yağıyor,
Sırılsıklam caddeleri,
Çırılçıplak İstanbul'umun.
Ben caddenin ortasında,
Caddeden öte ıslak,
Caddeden öte çırılçıplak.
Ölürsem diye birgün
Bağışladım tüm organlarımı
Sadece onu bağışlayamadım
Sana ait olan, Kalbimi...
Sakın unutma!
Nasıldır bilir misin?
Sensiz yaşamak bu koca şehirde
Sensiz solumak bu havayı
Üşüdüğünde
sarılamamak sana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!