_14 Şubat'a ithafen_
Son ikindi şafağı poyraz vakti
Çökmüştü yaz sonu, güz matemi
Bilemedim rüya mı, hayâl mi?!..
Kırk altı pare mumdan gemi
Külden efkârımı taşıyordu.
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Tekrar merhabalar Kamil Bey... Şiirim kadar harika yorumunuzu tekrar tekrar okuyunca yeni bir mesaj yazma arzusuna engel olamadım... Çok teşekkürler... Yorumunuzun sonunda şu ana kadar hiç duymadığım, hiçbir kitapta okumadığım harikulade bir dilekte bulunmuşsunuz: "Kaleminiz ve yüreğiniz hiç yorulmasın, hiç yaşlanmasın, şairin dili aşıklara şifa olsun diyelim..." Bize de "âmin" demek düşer efendim, binlerce "âmin"...
Yazın sonu gelmiş, güzün ayak sesleri duyulmaya başlamıştır... Güneş epeyce ilerlemiş, vakit ikindiye evrilmiştir... Uyku ile uyanıklık, gerçek ile hayâl arasındaki yakaza perdesine hayatın serencamı ve o anki ruh hâli yansımıştır...
Mumdan yapılmış kırk parça gemi külden efkârı taşımaktadır... Poyraz sert sert esmektedir... Med-cezir, akıntı, girdap arasında mürettebat çaresiz kalmıştır... Ufuklar haraptır; hüsranın en korkuncunu yaşanmakta; canhıraş çığlıklar, güverteden taşmaktadır... Kırmızı, tüm satha egemen olmuştur...
Meğer gemi kuzey kutbuna sürüklenmiştir, ızbandut aysbergler aman vermemektedir... Verilip tutulmayan sözler kan ağlamakta, yeminler yanıp tutuşmaktadır...
Kaptan çaresizce bağırıp çağırmakta, gemiyi tekrar rotasına çevirmeye çalışmaktadır fakat kader henüz son sözünü söylememiştir...
Dağdağa, feryat, figan, eninler arasında umut rotası dipsiz sulara düşmüş; pusula kaybolmuş; yol, iz bulmak iyice güçleşmiştir... Gurbeti sırtlanan ayakların dermanı kesilmiştir... Cendere, ejderha gibi ağzını açmış, gemiyi yutmak üzeredir... Buzdan pencereler, çığlıkların mezarı olmuştur... Sathı ince bir sızı kaplamıştır...
Tam tekne alabora olmak üzereyken Allah birden sisleri dağıtır... Müşfik kış güneşi ayazı, buzu eritir... Zühre yıldızı göklerden göz kırpar... Bahar gözlü, yağmur saçlı deniz kızının kılavuzluğu ile bu aşk girdabından sahil-i selamete çıkılır... Film geç de olsa mutlu sonla biter... Nihayet dileği gerçekleşen âşık, "mutlu" olur...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta