Hepmi sen kokar bu yürek
Yokuşta askıda aşkın
Bir yabancı meyhanesinde yakaladım seni
Yanlizligim;
Beni burda el elde sarhoş birakip
Göğüne nazar taktım İstanbul
Beklemekteyim ufkundan gelecek gemileri
Gönlüne düş oldu Ayasofyanın mavi boncuk
Senki alıp götürürsün içimdeki delilikleri
Nefesim içinde hapsolmuş dolaşıyorum kadehlerinde
Günahlarım saklı açılmamış sır kapılarında
Aşk kapını çalınca sakın açma
Bilki katilindir.
Haykırsam seni sedalara
Kuytu köşelederde yankılanır kör sevda
Yatak odasında kurutulmuş bir kehribar şifonyerin altında
İlaçların pamukların
serin bir rüzgardan sonra ormana kış yaklaşıyor
kavakların gövdelerine hiç bilmediğimiz göremediğimiz yazgılar yapışıp kalıyor sanki
evet kuzeyde kavaklar bir şarkı gibi bir oyana bir buyana
dallı budaklı yüksekçe bir orman
Yeni pişmiş ekmek güzel kokar
Baharda yağmur yemiş toprak gibi
Sonsuz gibi bir dönüş dünyanın
Çocuklar büyüyor
kirlenmiş derimin yüz parçası
saçma sapan yüzyılın dilenme hali
kim bilir delirmenin bahenesi
ellinin parası yetmişin yarası
kuruş kuruş satmaların endişesi
Kadınlar,kadınlar
Yanlizligin içine kaybolan ruhum
Tek başına dalıyorum derin varolusuma
Her çıktığımda
Kadınlar kadinlar
Bulunmazlar yaslanmazlar
Şağ kulağımdan sola doğru sızdırıyorum
Kefenin cebinde bir şişe şarap asıyorum
Yanlızlıklar içinde geceye saplanıp gidiyor
Yürüyorum askıntı askıntı
Kunduzun yuvası gibi
Çatak ve höyük
Atardamarı dan yakalamış öksüzümü
Açılmamış sevdanin sözlerinde bir şehir
Bekliyor dalgın aşkimi
Akşamları sokaklarında kirli bir pusu
Gizlenir,bir gemi çocukluk hayellerimde
Yelkeni ak,pruvasi kara
Sanki yaşlanmışız biraz
Sanki uclanmisiz biraz
Gülümser dudaklarinda bozuk bir tat
Hani eskidendi diyemiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!