Sen Deniz Feneri
Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun
Çocukluğun yıkık kentlerde
Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti.
Okuma yazmayı öğrendiğin
Gazetelerdeki terör sayfaları
Ve Haliç tersanelerinde korsanlar
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Haklısınız Sn.Akçay
yorumu şimdi okudum. Araştırılması gerekiyor.
MURAT BAĞIŞ aşağıda yer alan yorumunda 'Deniz feneri şiiri 1996 yılında islamoğlu yayınlarından yayınlanan 'yüreğimin ezgisine çığlık düşünce' isimli kitabımda bulunmakta.' DEMEKTEDİR. YANİ 2000 YILINDAN 4 YIL ÖNCE. BU İDDİA YA DOĞRUYSA. BU KİTABI BULUP KONTROL ETMEK BİZE DOĞRUYA ULAŞTIRACAKTIR.
Saygılarımla.
Haklısınız Sn.Akçay
yorumu şimdi okudum. Araştırılması gerekiyor.
BU ŞİİR KİME AİT?
BU SİTEDE ÜYE OLAN MURAT BAĞIŞ İSİMLİ ŞAİR AŞAĞIYA ŞİİR BENİM DİYE HEM DE İKİ KEZ YORUM BIRAKMIŞ. BİR DE 'ÇALINTI ŞİİR', 'DUYGU HIRSIZI' OLMAKTAN BAHSETMİŞ. UĞUR ASLAN'IN HATASINI TELAFİ EDECEĞENİ İFADE ETMİŞ.
MURAT BAĞIŞ'IN SAYFASINA GİRİNCE YİNE SİTE ÜYESİ OLAN EŞREF NAMUSLU İSİMLİ KİŞİNİN DE ŞİİRİN MURAT BAĞIŞ'A AİT OLDUĞUNU, SANAT HIRSIZLARINA YUH DEMEK GEREKTİĞİNİ BELİRTMEKTEDİR.
BU DURUMDA BU ŞİİR KİMİN ŞİİRİ? EĞER ŞİİR UĞUR ARSLAN'INSA BU İKİ KİŞİNİN (MURAT BAĞIŞ VE EŞREF NAMUSLU) BU SİTEDE UĞUR ARSLAN'A İFTİRA EDEREK NE İŞLERİ VAR? YOK ŞİİR MURAT BAĞIŞ'IN İSE UĞUR ARSLAN ADINA BU ŞİİR NASIL GÜNE GETİRİLEBİLİR?
CEVABI ZOR SORULAR.
Bu bir şiir değil, içinde bir sürü zıt manaların ve yanlış ifadelerin harman olduğu bir deniz feneri destanı olmuş Uğur bey.
İçinde, mana, hikmet, hakikat ve şuurun hakim olduğu yeni şiirlerinizde buluşmak ümidiyla hayırlı çalışmalar dilerim.
Her sokağın başında anaların isyanı dururdu
Ve günler kısa ama geceler uzun olurdu.
Bir kurşun bir liraya
Ve bir hayat bir kurşuna mal olur,
Senin doğduğun yerlerde
İnsanlar can evinden vurulurdu.
Emeğinize ve Yüreğinize sağlık Abi yine kaleminizden, Gerçek Delikanlılığı ve Eski Günlerin İnsanlığını bir nebze olsun Anlattan bir şiir olmuş başarılarınızın devamını dilerim.
deniz feneri
ne yola ne de yolculuğa
çıkabilir
mantık bunun neresinde??
Okuyamadım inanın ki
bazı şiirler gözümde
sayfa kirliliğinden öte gidemiyor
Gidiyorsun belki Deniz Feneri
Sana 'kal' diyemem giderken
Sevmek kadar ölmek de kader
Ama giderken bile ışığın yol göstersin kayıp gemilere
Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün
Nâmın yürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün
Nâmın yürüsün...
Karmış/karılmış bir yaşamın pencerisinden özlem ve haykırışlar.
Kalemin daim,şiir gözün açık olsun.
Saygılarımla.
Efendım yuzunuzdekı ısıgı sıırlerınızede yansıtıyosunuz tebrık ederım ınsan sıırlerınızı okurken kıyıda kosede unutulmus duygulara suruklenıyor basarılarınızın devamını dılerım hayırlı ramazanlar
Her yönünle yaptığın işle olsun seni takdir ediyorum bulunmaz insanlardansın mükemmelsin inşallah günün birinde seninle tanışırım ve Allah için seni çok seviyorum ey Allah'ın sevgili kulu rabbim seni korusun........
Elimizde küçük bir meşale yaslı gönüllerin dünyalarını aydılatmaya koyulduk bukadarcık gayretle geceler gündüze dönermi orasını bilmem ama bu ilahi ışığın gönüllerde parıldamasına bir davetiyedir...sen böyle düşündün ve başardın sen DENİZ FENERİ......
merhabalar reosta42 rumuzlu arkadaşım. Deniz feneri şiiri 1996 yılında islamoğlu yayınlarından yayınlanan 'yüreğimin ezgisine çığlık düşünce' isimli kitabımda bulunmakta. uğur arslan ise şiirimi 2000 yılında kasetinde okudu. Uğur arslan şiirimi bir dergide okuyup nasıl olsa sahibinin haberi olmaz diye düşünüp şiirin altına ismimi yazmamış. kendisi ile canlı yayında konuştum bana bunu telafi edeceğini söyledi.
isterseniz deniz fener şiiri kimin diye ona sorun.
tartışmanın kimseye faydası olmaz. unutmayın hayat tartışmalara değmeyecek kadar çok kısa ve anlamlıdır.
Ben de istanbulda yaşasaydım, televizyonlarda program yapsaydım sadece bu şiiri değil bunun gibi binlerce şiiri benden duyacaktınız. kimsin diye soruyorsun.
Ben mardinden murat bağış...
sevgiler...
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta