Şeytan girer bu gece atardamarımdan,
Bismişah çeker inerim ranzamdan.
Gardiyan suratlı demir kapının önünde,
Zerdali ağacı gibi çiçek açar gülüşüm,
Güler cibir inmiş yüzüyle kartpostal çocuk,
Güler namussuz yaşanan ölüm gibi.
Şimdi munzur,şimdi kar yangınları,şimdi düş olmak vardı sevgilinin uykusunda.
Şimdi şuracıkta,ezilmiş düşüncelerimden bir merdiven yapmak,
Ve sonra aysız gecenin yüzüne inat çıkmak vardı gök kubbeye.
Bağışla beni Deniz…
Ustura sırtı uykularımın en son durağı sen olursun,
Gömleğimin sökük düğmesinden belli,
Elim varmaz iki satır ağlamaya.
Ne çok yaralandık haa..
Şimdi özgürlük marşı çalacak ince sesli spikerin ardından,
Beklide en olmadık yerde bitecek türkümüz,,
Bitecek üç adım kala sana varmaya.
Oysa ne marşlar bitirdim senin yanında,
Ne türküler yakıldı andımız uğruna,
Soytarı cümleler bulurdum gül diye,
Siyahi renginden tutup geceyi, sererdim volta attığın avlunun önüne.
Şiirler yazardım olmadık yerde,
Esir kuşların kanatlarına bakıp bakıp..
Masmavi gökyüzü yazardım umutlarına,
Sen erken indin avludan,çok erken bitti bir dal cigaran.
Erken verdiler hükmünü,geleceğin darağacına.
Oysa neler düşlerdik gelecek için,
Bir ülke şimdikinden güzel,
Analar vardı düşlerimizde yürekleri mezar taşında kalmayan.
Babalar vardı her çatışmada dağların patika yollarına bakmayan.
Ve gelinler oyaları gergefleri öylece sandıkta saklanmayan.
Biz vardık hani biz,bizliği andımız sayan.
Ölçülmeden üstüne kefen beyazı,senin bakışların sardı her yanımı.
Dimdik ve ufuk çizgisinden keskin bakışların.
Bağışla beni DENİZ…
Deniz GEZMİŞ’E
Deniz KöksalKayıt Tarihi : 30.5.2009 15:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)