Deniz Bitti Şiiri - Sefa Koyuncu

Sefa Koyuncu
18

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Deniz Bitti

İhtiyaç var tımara, azgın aygır çit deldi,
Yıkılanı imâra, 'Üçüncü Yeni' geldi.

Serbest vezin dediler, şiiri koymadılar,
Ma'nâyı da yediler, yine de doymadılar.

Birer şâir timsâli, gördü bir diğerini,
Kelle yağır misâli, övdüler birbirini.

İkinci Yeni yeri, tımarhâne gibiydi;
Saçmalıklar meşheri, 'Öküz' adlı dergiydi.

Ece Ayhan da böyle, şiire mezar kazdı;
Kendi ifadesiyle, 'Öküzlemeler' yazdı.

Bir ve İkinci yeni, pes doğrusu dedirtti,
Kalmadı bir bileni, şiirde deniz bitti.

'Üçüncü Yeni' bizim, hece ve aruzlu şiir;
Sen de katıl azizim, hesap devri bu devir!

Sefa Koyuncu
Kayıt Tarihi : 20.1.2008 03:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


ÜÇÜNCÜ YENİ ‘Üçüncü Yeni: Ölçülü şiir-kurallı nesir hareketi’miz, yeni olmakla birlikte, tarihin derinliklerinden gelen temeli sağlam, köklü bir harekettir. -Orhun Abidelerindeki metinler kurallı cümle ile yazılmıştır. Göktürk, Karahanlı, Selçuklu ve Osmanlı nesri kurallıdır. Yani, Türkçe düz yazıda devrik/ters cümle yoktur. Devrik cümle, Türk nesrine Ruslar (SSCB) tarafından Nazım Hikmet aracılığıyla ve İsmet İnönü’nün danışmanı Nurullah Ataç kanalıyla dayatılmıştır. Hedefleri Osmanlı, Selçuklu, Karahanlı şiir ve nesirlerine gençlerin ulaşmasının yolunu tıkamak, Türk milletinin tarihle bağlarını koparmaktır. -Divân-ı Lügati't-Türk’deki şiirler, hece ölçüsü ile yazılmıştır. Aynı şekilde, bütün Türk tarihi boyunca (1930’lara Nazım Hikmet’e kadar) şiir ya heceyle ya da aruzla yazılmıştır. Şiirde serbest tarz, asla Türk kültürüne ait değildir. Yabancıdır, dayatmadır; Türk kültürünü dejenere etmeye yönelik sinsi bir yıkıcı harekettir. -Kökü tarihin derinliklerinden gelen ‘Ölçülü şiir-kurallı nesir hareketi’mize,‘Üçüncü Yeni’ ismini vermemizin gerekçesi ise terminolojik ve kronolojik sebeplerden kaynaklanmakla birlikte, cereyanımızın (akım) yeni, tâze, canlı ve heyecanlı bir aksülamel (tepki) hareketi olmasındandır. -Evet, tekrar edelim ki, eski ve köklüyüz; Divân-ı Lügati't-Türk’deki şiirler, hece ölçüsü ile yazılmıştır. Aynı şekilde, bütün Türk tarihi boyunca (1930’lara Nazım Hikmet’e kadar) şiir ya heceyle ya da aruzla yazılmıştır. Orhun Abidelerindeki metinler kurallı cümle ile yazılmıştır. (Dikkat; şiirde devrik cümle her dönemde vardır!) Göktürk, Karahanlı, Selçuklu ve Osmanlı nesri kurallıdır. Yani, Türkçe düz yazıda devrik/ters cümle yoktur. -Evet, yeniyiz, çünkü; binlerce yıllık Türk şiir ve nesrinin tabiî gelişmesinin günümüzdeki temsilcisiyiz. Şiiri hece ve aruzla, nesri de kurallarına uygun yazıyoruz. Yeniyiz, çünkü; şiirde serbest ve düz yazıdaki devrik hareketinin, Türk dil, kültür ve edebiyatının temeline dinamit koymaktan farksız olduğunu kavrayanlardan Yusuf Ziya Ortaç'ın 28 mart 1940 tarihli 'Akbaba' dergisinde Garip akımına (Birinci Yeni) yönelik; 'Vezin gitti, kafiye gitti, mana gitti. Türk şiirinin berceste mısraı diye 'Yazık Oldu Süleyman Efendiye' rezaletini alkışladılar. Sanatın darülacezesiyle tımarhanesi el ele verdi, birkaç mecmuanın sahifesinde saltanat kurdular. Ey Türk gençliği! Sizi bu hayasızların suratına tükürmeye davet ediyorum...' şeklindeki tarihî davetine icâbet ediyoruz! Nesirde de, Nihad Sami Banarlı’nın, “Sahte öz Türkçecilik, milliyetçiliği öldürmek için kurnazca ihdas edilmiş, yıkıcı bir faaliyettir. Devrik cümle kullanılması Türkçeye ihânettir. Dil yıkıcıları dilimizin cümle yapısına yapışarak, devrik cümleyi yaymak yoluyla dilimizi temelden yıkmak istemişlerdir” şeklindeki tespit ve uyarılarının arkasındayız. –Terminolojik ve kronolojik olarak “Üçüncü Yeni” ismine gelince, Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday, şiirden vezin ve kafiyeyi atarak, Birinci Yeni (tahripçi) akımını (1940) başlattılar. Cemal Süreya, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Turgut Uyar vb, birinci yeniye ilâve olarak, şiirden ma’nâyı ve imlâyı da atıp İkinci Yeni (yıkıcı) akımını (1950) kurdular. Biz de bu iki yıkıcı ve tahripçi akıma tepki olarak 2006’da “Üçüncü Yeni: Ölçülü şiir-kurallı nesir” (asla dönüş) akımını başlattık… Üçüncü Yeni şâir ve yazarları, bugün itibariyle şu isimlerden oluşuyor: Sefa KOYUNCU Hatice BAYRAMOĞLU Ayşe BAYRAMOĞLU Nurcan ŞAHİNGÜL Sultan YÜRÜK Bahar DİLEME Mehmet PEKTAŞ Cemile Melek ŞİRİN Selahaddin KOYUNCU Yunus KARAÇÖP Servet YÜKSEL Ramazan ÇETİN Hanefi SÖZTUTAN Hicran SEÇKİN Saadet ÜN Aşık Hüseyin KELEŞ Mehmet Ali DEMİRBAŞ Ali UYGUN K.SİRET Ayşe ÇAL Hatice HANDE Kutlu ÇALTIK Engin Ömer İHSANOĞLU Ömer Ekinci MİCİNGİRT Hasan Hüsnü GÜNER Cevriye Arısoy YAVUZ Kadir ÇETİN ... Üçüncü Yeni’nin bir özetini de manzum olarak takdim ediyorum: Deniz Bitti İhtiyaç var tımara, azgın aygır çit deldi, Yıkılanı imâra, 'Üçüncü Yeni' geldi. Serbest vezin dediler, şiiri koymadılar, Ma'nâyı da yediler, yine de doymadılar. Birer şâir timsâli, gördü bir diğerini, Kelle yağır misâli, övdüler birbirini. İkinci Yeni yeri, tımarhâne gibiydi; Saçmalıklar meşheri, 'Öküz' adlı dergiydi. Ece Ayhan da böyle, şiire mezar kazdı; Kendi ifadesiyle, 'Öküzlemeler' yazdı. Bir ve İkinci yeni, pes doğrusu dedirtti, Kalmadı bir bileni, şiirde deniz bitti. 'Üçüncü Yeni' bizim, hece ve aruzlu şiir; Sen de katıl azizim, hesap devri bu devir! Sefa Koyuncu *** Haydi Üçüncü Yeni! Şiirlere musallat, ‘Garip’ bir hastalık var. Dinleyen olur berbat, okuyan sara tutar... Korsan Hikmet’ler daldı, çaldılar mücevheri. Kuru iskelet kaldı, şiirimizden geri... Nazım Hikmet kuyruğu, Birinci Yeni şiir, Moskova’dan buyruğu, pîri Orhan Veli’dir... İkinci Yeni kaos, ya da cinnet şiiri, ‘Garip’ üstüne bir sos, sanki kürar zehiri... Ece hülyâya daldı, Sezai de Roza’ya, Galiba mahsur kaldı, Ay’da Cemal Süreya... Bunun kimi hayâli, kimi ma’nâyı attı. Bitti nazmın mecâli, şâirleri yan yattı... Ölçü gerekmez diye, lâf yığdılar bir sürü. Şiir adlı vâdiye, estirdiler terörü... Ne ise ki biz geldik, şiiri toplamaya. Üçüncü Yeni dedik, girdik hemen sıraya... Gözümüz yok kolayda, ölçü işi azimdir. Şiir denen sarayda, aruz-hece bizimdir! ... Har vurup savursa da, hayırsız evlâtları, Bilmeliyiz bir sevda, edebî sanatları... Ölçülü yazmak için, aldırmadan yaşına, Şâirler hemen geçin, klavyenin başına! ... Bunalımda insanlık, dâvet ediyor seni, Şiirine sâhip çık; haydi Üçüncü Yeni! ... Sefa Koyuncu Üçüncü Yeni: Ölçülü şiir, kurallı nesir için el ele! Kaynak:http://www.habernews.com/yazar.asp? yaziid=830&yazarid=64

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Afet Kırat
    Afet Kırat

    Unuttun mu Sefa Bey Kasımpaşa yanıyor
    Dinleyenler de bunu şiir böyle sanıyor.

    Bir öykü anlatılır devrik cümleler ile
    Kafiyenin ölçünün adı geçmiyor bile.

    Arabesk türü şiir bizi hüzne boğuyor
    Kurtuluruz tümünden artık hece doğuyor.

    Beşiğini sallarız gücümüz yettiğince
    İmgeleri dozunda katarız ince ince.

    İster garip desinler şiiri kaybetsinler
    Gerçeği görüyoruz garipleri kim dinler.

    Ya da ikinci yeni, imgelerle boğsunlar
    Güçleri varsa şayet yeni baştan doğsunlar.

    Bir umutla doğacak artık üçüncü yeni
    Onun da olacaktır milyonlarca seveni.

    Sallayıp okşayarak sevgiyle büyütürüz
    Dar sınır içinde de tutsak değiliz hürüz.


    AFET KIRAT

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Sefa Koyuncu