Her olay, olgu ya da var oluş şekli; hem bir enerji akış düzenlenmesidirler. Hem de yeni bir enerji boşalma türü olmakla "israflı" atık durum gibi olmakla karşımıza çıkarlar. Yani bir olay, bir olgu, bir girişme en az düzensiz dış dünya bağıntısı içinde olurken harcıyor tüketiyor, israf ediyordu.
Yapılan israfa karşın oluşan işin kalitesine (hayata) bakıldığında, hayatla oluşan enerji akışını göz önüne alırsanız; israf yoktu. Ya da israf kaçınılmaz bir meşruiyetti. Yok, eğer enerji entropi olukla kullanılamaz enerji atıklı savurganlık diye düşünürseniz olup biten boş boşuna bir israf gibi yansıyordu. Hatta varoluş o kadar çok israfı göze alır ki.
Varoluş, kendi varoluşunun içine beyin toplacını katmakla ruhsal öznelliğine ulaşır. Böylece, bilen beni ortaya koymuştur. Varlığı oluşan inşa en az enerji kullanımlı düzenlenme olmanın "tutumluluğuyla" yola çıkmıştı. Hayat, zıtların varlığı ve birliği yasası gereği akış yönünde olmaktan çok akışa karşı olmakla yokuş yukarıydı.
Bu demektir ki hayat yokuş yukarı oluş içinde olmakla hayat; olduğundan daha çok enerji harcıyordu. Yani hayat rüzgâra karşı olmakla enerji savurganlığı yapıyordu. Böyle de olmazsa hayat olmuyordu. Hayat inşa kuralına göre çok masraflıydı. Ama bu yol da var oluşun içindeydi.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta