Denge Ve dengesizlik Süreçleri 20 Şiiri ...

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Üreten ilişkiler karınca gibi örgütlenme ve iş bölüşümle parçalı oluşun çalışması içinde mütekabiliyeti esas alan ittifaklarıyla sürece başlamıştı. Bu girişme içinde rızk sahipliği hakkı yoktu. Olması da olası değildi. Çünkü sistem kişi sahipli aç gözlülük değildi. Girişme kolektif sahipli olmakla bu yol sistemin kendilikten tıkacıydı. Yani çalışana boğaz tokluğu olukla rızkını ödeyen rızk sahipleri de yoktu.

Üretim ilişkisinin hak edişi mütekabiliyet (karşılıklılık) olan süreçti. Karşılıklılık ilkesi içinde üretmeyen süreç içinde ne, neye göre olduğu belli olmamakla ücret ödenmesine dönüşmüştü. Bu ücret en temel durumuyla boğaz tokluğuydu. Adına “rızk” denmekle köle dışındaki çalışanlara veriliyordu. Üretim hareketi üretmeye karınca duyarlıklı çalışmasıyla başlanmıştı; ama karınca duyarlı başlangıç; köleci sistemde sürü oluşla devam ediliyordu. Ters olan ve ters giden buydu. Rızk sistemin enfeksiyonuydu.

İnsanları kaygı ya da endişe içinde tutarsanız; o alıcı duruma geçer ve ona her şeyi satarsınız. İşte kazanç ve kâr mantığının temeli budur. Bu nedenle Piyasa ve ticaret, zorunlu üretim hareketinin nedeni olmakla ortaya konmuş ta değildiler. Alıcı ve satıcının buluşması dediğiniz süreç üretim hareketi tarihinden beri birbiri için zaten birbirinin karşılıklı üreten kişilerdi.

Bu kişiler o aşamada birbirini endişe ve kaygı içinde tutan bir sürece girmiyorlardı. Siz bunları sömürü dili ile söylüyordunuz. Bunları serbest piyasa; arz talebin buluşması gibi sakat biçimde ifade etmekle mütekabiliyet ligi unutup; mütekabiliyet içinde olamıyordunuz. Böylece üreten sektörleri tarihe, topluma ve üretim işine yabancılaştırıyordunuz. Kazanç, kâr; zaten üretim için olası olmayan üretim hareketi için değil sömürü unsuru olmakla ortaya konmuştu.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta