Âşık Mahmut Çelikgün'e ithafen
Yayla yollarında yürürken güzel
Sallanır eteğin, dağılır saçın
Ayağın altında ezdiğin gazel
Hışırdar kuşlara söyler ki kaçın
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Üstadım kaleminize, yüreğinize ve yazan ellerinize sağlık.
Tebrik ederim.
Sağlıcakla
Âşık Mahmut Çelikgün üstâdımıza ithâfen yazdığınız harika lebdeğmezi gönülden kutluyorum.
Üstâdıma rahmet diliyorum mekanı cennet olsun inşallah.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Tebrik ederim Üstadım,
Gönül sesinizden kaleminize,
Kaleminizden nice şiirlerinize,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
Selam ve saygılarımla.
Emeğinize yürek sesinize sağlık hocam. Değerli kaleminizden güzel bir şiir okudum. Kaleminiz var olsun. Selam ve duaile
Yüreğine sağlık hocam şiirinizi beğeniyle okudum tebrik ediyorum selamlar saygılar sunarım
Lipogram, bir ya da birkaç harf hiç kullanılmadan bir metin yazma tekniğidir. Bu tekniğin en ünlü eseri, George Perec’in Kayboluş adlı kitabıdır. Deneysel edebiyatın bir parçası olan lipogram tekniği bizim Âşık geleneğimizde hep var olan bir yöntemdir. Bu yönteme ‘dudakdeğmez’ veya ‘lebdeğmez’ denir.
Lebdeğmezde, dudak sesleri olan ‘b, f, m, p, v’ harflerini kullanmak yasaktır. Halk edebiyatımızda saz şairleri arasındaki atışmalarda (taşlamalarda, karşılaşmalarda) zaman zaman âşıkların söyleyecekleri dörtlüklerde dudak seslerini kullanması yasaklanmaktadır. Diğer bir ifade ile dudakların hiç değmediği bir mücadele söz konusudur.
Lebdeğmez karşılaşmalarda âşık konuyu bilmez. Konu karşılaşma başladığı anda verilir. Dörtlükler hem konuya uygun olacak hem kafiyeli olacak hem de dudağa değen harfler kullanılmayacaktır.
Bir âşık o an doğaçlama olarak bir kıta söyler. Karşısında en az kendi ayarında başka bir âşık da bu kıtaya hemen karşılık verir. Bu karşılığı ancak o anda duyunca öğrenilebilir ve sadece bir kez bunu dinleme şansı vardır. Yani ben duymadım, bir daha tekrar eder misiniz deme şansı yoktur. Önceden hazırlık yapma, kopya çekme, şiiri ezberleyip tekrar etme vb. olanağı bulunmamaktadır. Her iki âşık da duygularını o an şiire dökerler.
Lebdeğmez atışmalar esnasında bir de halk ozanlarının ağızlarında birer iğne olmak zorundadır. Dudak seslerini yani ‘b, f, m, p, v’ harfleri kullanırlarsa iğne hemen dudaklarına batacaktır.
Âşık olunmaz, âşık doğulur belki de. Dudaklara iğneler bata bata kâmil bir âşık olunabilir. Daha sonra ise o dudaklar uzun hava çalar ağlatır bizi, türkü söyler oynatır bizi...
Ozan sazı alır eline. Vurdukça sazın teline kendi ruh haline göre alır bizi diyar diyar, duygu duygu gezdirir. Bu tür şiirler doğaçlama olduğu için o an kayıt olmazsa çoğunlukla kaybolup gider.
Lebdeğmez şiirimde dudak ünsüzleri olan ‘b, f, m, p, v’ harfleri hiç kullanılmamıştır.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta