Vırrn vırrn!
Sinirler çelik. Zonkluyor.
Neon damarlar fışkırıyor kırmızı-mavi gecede.
Vroom!
Lazer tekerlekler asfaltı eritiyor,
Zaman kristalleşiyor, çatlıyor,
Parçaları kıvılcımlar boşluğa saçılıyor.
Rrrn zang!
Dişliler çiğniyor dakikaları,
Kuleler gökyüzünü boğuyor,
Korna deliyor kulakları.
Zrrt! (Fren nasıl ses çıkartır bilen varsa beri gelsin!)
Frenler ısırıyor yolu,
Duman yükseliyor: yutan sis.
Tık-tık!
Makine kalpler vuruyor ritimle,
Akım koşuyor durmaksızın.
Hız… Hız… Hız…
Yıldızlara çarpan gövdeler!
Hibrit et ve kablo,
Kaos efendileri!
Vıın!
Rüzgâr yırtılıyor,
Nano tozlar çarpışıyor,
Bitmeyen devinim, gürültü…
Dünya enkazda eziliyor.
Yüz yok. İsim yok.
Sadece gölgeler çoğalıyor hızda.
Ama
Bzzz…
Beton çatlaklarından
Cılız, titrek arı vızıltısı…
Yitmiş baharın ölü soluğu!
Bzzz… z-z-z…
Sessizlik.
Arı sustu.
Biz susturduk.
Kuantum çağında.
Duymuyoruz,
Gürültünün kalbine gömülmüş
O mikro frekans çığlığı…
Dr. Osman Akçay (Seğmenoğlu)
Kayıt Tarihi : 14.12.2025 22:04:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (1)