Gönül diliyle yazıştık, gönül gözüyle bakıştık, bir gönül insanını “belki karındaşım değildi ama kardaşımı” sırtımızı, dostumuzu; kırık bir kalple, ama kırılmadan vakârla, kırklara uğurladık...
Aynı beldeliydik... Aynı mahallede doğduk, aynı mahallede büyüdük, aynı sokakta yürüdük, aynı işte hayata atıldık. “İhvanlar Kebab Salonu”nda aynı duayı okuduk, aynı dala tutunduk, aynı şeye ağladık, aynı şeyle ağladık, aynı şeye sıkıldık aynı şeye daraldık kısacası aynı olan parçamızı kırklara uğurladık..
“Bizi sevdir, bize sevdir” düsturuyla hareket etti. Çok sevdi, çok sevildi. Nefis terbiyesini bilen, ciğer kokusunu hissettiren, Hz. Ebubekir ciğerli, Hz Ömer yürekli ve de bilekli, Pir Efendimize meftun. Ağlamasını seven ama dünyayı hiç sevemeyen; cömertlik, iyilik, hüsnü ahlak sahibi, karagün dostu dostumuzu rütbelerle uğurladık..
Babası babamızın, oğlu oğlumuzun, eşi eşimizin dostu... Birlikte tefekkür ettik böyle ölümü, dostlar yıkasın, okşasın, koklasın; dostlar uğurlasın, biz hayal ettik, sen gerçek vefatın dahi hayırları vesile etti ve edecek... Firkatine yanıyoruz yoksa sen hayallerini gerçekleştirdin biliyoruz.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
rabbim rahmet etsin vedat erenler diyarına sultan oldu ..bizkaldık geride ... kardeşim umarım arkamızdan böyle şiirler kaleme alınacak dostluklar birakalibilirsek ne mutlu bize
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta