Gönül diliyle yazıştık, gönül gözüyle bakıştık, bir gönül insanını “belki karındaşım değildi ama kardaşımı” sırtımızı, dostumuzu; kırık bir kalple, ama kırılmadan vakârla, kırklara uğurladık...
Aynı beldeliydik... Aynı mahallede doğduk, aynı mahallede büyüdük, aynı sokakta yürüdük, aynı işte hayata atıldık. “İhvanlar Kebab Salonu”nda aynı duayı okuduk, aynı dala tutunduk, aynı şeye ağladık, aynı şeyle ağladık, aynı şeye sıkıldık aynı şeye daraldık kısacası aynı olan parçamızı kırklara uğurladık..
“Bizi sevdir, bize sevdir” düsturuyla hareket etti. Çok sevdi, çok sevildi. Nefis terbiyesini bilen, ciğer kokusunu hissettiren, Hz. Ebubekir ciğerli, Hz Ömer yürekli ve de bilekli, Pir Efendimize meftun. Ağlamasını seven ama dünyayı hiç sevemeyen; cömertlik, iyilik, hüsnü ahlak sahibi, karagün dostu dostumuzu rütbelerle uğurladık..
Babası babamızın, oğlu oğlumuzun, eşi eşimizin dostu... Birlikte tefekkür ettik böyle ölümü, dostlar yıkasın, okşasın, koklasın; dostlar uğurlasın, biz hayal ettik, sen gerçek vefatın dahi hayırları vesile etti ve edecek... Firkatine yanıyoruz yoksa sen hayallerini gerçekleştirdin biliyoruz.
Dostları Harputlu’ya helal etti ve Harputlu’dan şefaât telebini “avâza–i aleme davud gibi sal / Şu gökkubbede kalan hoş bir sâda imiş” düsturuyla iletti.
Bir Dağ devrildi bugün, bir aslan
Bundan böyle mertliğin adı, Vedat
Etme endişe rahatça yaslan
Dostluğun, yarenliğin adı Vedat
Harput’un soldu gülü, bir Sultan
Bundan sonra bağbanın adı Vedat
Bıraktı yüreklere yanan bir hicran
Sevdanın, aşkın adı Vedat...
Çok Vedat bir adamdı vesselam...
Kısacası çok vedat bir adam...
İki cihan dostun olabilme dileğiyle...
Kayıt Tarihi : 30.12.2010 00:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)