Şu mekan insana neler anlatmıyor ki... Şu yaşam nelere şahit olmuyor ki… Kendisiyle halleşmesini bileni bulsa ona neler anlatır kim bilir? O lisana vakıf olanlara dahi haykırdığı şey ‘hicret’ olsa gerek. “Baktığımız her ufkun öte yanına hasret / bir ömür sürüyoruz ki nereye varsak hicret.”
Şahısların yaşadığı mekanlar zamanla şahısları yaşatmış, mekânlara şahsiyetini, şahıslar vermiş… Öyle olduğu içindir ki, taş üstünde taşı kalmamış yerler dahi insanı büyülemiş. Çok ihtişamlı binaların dahi veremediği huzuru hatıralarla kaim mekanlar vermiş. Hiç pencereden dışarıya baktınız mı? … Şu mekan insana neler anlatıyor değil mi? … Bazen evimizin, bazen arabamızın penceresinden… Bazen sokaklarını arşınladığımız, yamaçlarına, sularına yorgunluğumuzu bıraktığımız mekan, belki uçağın, belki trenin penceresinden, gözlerimizin önünden kayan zaman içerisinde sıkışan mekan…
Son zamanlarda kendi üzerimize kapanmaya, dünyadan tecrit olmaya başladık. Yarenlerin bir kısmı terk edip gitmiş, kalanlar da heyecanını ve azmini yitirmiş. Son zamanın en büyük sermaye unsuru olan insan ve insan olma bakımından oldukça iyi durumda olmanın kıymeti bilinmemiş. Güç ve kudret vermesi gereken mazi, avunma yada dövünmeden başka işe yaramaz olmuş. Hal böyle olunca dostluklar ve dostların kemiyeti azalmış ve fakat şükür ki keyfiyeti baki kalmış…
Aslında aradığımız kendi yitiğimizdir. Hicret ede ede bulmaya çalıştığımız kendi yitiğimiz... Bazen bu müşkül durum, insanı yardan uçurur bazen yare uçurur. Sırrına bigane olanların bildiği sır… Kelimelerin, sözün bitiği yerdir.
Evet, şahısların mekanlara tasarrufu büyüktür ve mekânlar şahıslarla kaimdir, bu yüzden unutmazlar. “Tek bir ferdin ayrılması dahi bu bütünlükten, telâfisi imkansız bir parçanın eksilmesi demektir”. Hele, bazılarının bıraktığı uçurumun, hızlı bir göçle doldurulması gerekiyor ise mesele daha bir müşkül yer alır. Bu yüzden yitiğimizi arar dururuz. Bu yüzden dostların olmadığı zaman dahi, o mekandan tat alırız, dostun kokusunu duyarız. Bu yüzden insan olmanın sırrını insan da buluruz. Bu yüzden ya Rab “Bize eşyanın hakikatini göster”...….diye yakarıp dururuz….
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta