Gençliğimin bu kadar ağır ve yorucu yolculuğunda kaç bahar geçmişti,kaç mevsim değişmişti hiç saymamıştım,aslında yine saymıyorum...Yaşanmış olan bir çok şeyin yanında,fotoğraf kareleriyle,kimi zaman beyaz bir sayfa üzerinde karalanmış satırlar ile anımsanan ve yaşandığı anın güzelliğini mimiklerimde hissetmemi sağlayan siyah beyaz zamanlarım oldu...
Evet zaman; aslında ne kadar değerli bir hazineymiş,bu hazine elimize çocukken verilmiş bir şeker kadar tatlıydı,yedikçe bir daha yemek istediğimiz,bir daha verilmeyince oturup ağladığımız,elimizden uçup giden bir daha geri getiremeyeceğimiz o büyük hazine zamandı,zamansız tüketip bitirdiğimiz...
Hani bazen insan keşke der ya; keşkeler yaptığımız hataların bir günah çıkartması gibi içimizde kapanmayacak yaralar açsada,insanın doğası her şeyi kaldıracak,unutmaya çalışacak veya boş verecek kadar geniş ve dengesiz bir döngünün birer neferi gibi savaşa hazır durumda kalmayı başarmış tuaf birer orducuklar oluyordu...
Aşk başladığı gibi devam etmezmiş; Yirmi yedi yaşımın olgunluğuna sığınarak yazıyorum.Aslında aşk üç harften ibaret olan,iki karşı cinsin birbirlerine duyduyu,sevgi,güven,istek,paylaşım,arzu,bağlılık,sadakatin kısaltılmış haliydi,bunlardan biri bittiğinde aşk depreme hazırlıksız yakalanan malzemeden çalınmış bir yapı kadar çabuk dağılabilen bir insan yapıtıydı..
Kimileri bu yapıtı çok sağlam kurup,yıllara meydan okudu,kimileri ise aylara bile ulaşamadan yerle bir oldu...
Kelimelerim kalemimden değilde,klavyemden seri bir şekide soldan sağa doğru ilerkerken aklımda olan bir şeyi de yazmadan geçmeyeceğim;
'İnsan mutlu olmak isterken,başkalarının mutluluğuna engel olmadan yaşamayı öğrendiği zaman gerçek mutluluğu yakalayacaktır.'
Mutluluklar dilerim.
Saygılarımla
11:00
07.03.2007
Kayıt Tarihi : 7.3.2007 11:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayat işte...senli benli,bizli sizli....
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!