En uysal, en kıvrak, en hilesiz, en açık sevinçlerle nakışlanmalı yaşam. Yazda, ayazda, acıda, neşede insan basmalı bağrına kendi bakışına tüneyen rengârenk kelebeği.
Yaşamı kazanabilmek için “Aşk nedir? ”, “Özlem nedir? ”, “ Düş nedir? ” sorularının çok çözümlü, tek yanıtlı sınavını verebilmektir yalnız başına.
Gençliğin ak köpüklü çağlayanı, olgunluğun düz ovasında durulduğunda da bencillik çukurlarına göllenmemeli. İnsanı yaşama açan kendi sesi, yüreğinin dışından gelen gümbürtülere boğulmamalı.
Yaylaların dimdik yükselebilen köknarları ve keskin kenarlı, duldası karlı, kekikli kayaları gibi kıvırmadan, kıvrılmadan, eğilip bükülmeden dikilmek gerek gökle yer arasında.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.