KÜSKÜN AKASYA DERGİSİNİN 1. SAYISINDA YAYIMLANMŞTIR.
Ve aşk biter.
Sade bir acı kalır yürekte tadı ve rengi olmayan / tanımlanamayan. isyan çığlıkları eser kanayan yürekte, susmak istersin, susamazsın; bağırmak istersin, bağıramazsın; ağlamak istersin, erkekler ağlamaz derler, ağlayamazsın.
Yürek acır, yalnızlık başlar, isyan, korku, ateş, üşüme...
İsyan tamamda ateş niye?
Korku tamamda üşümek niye?
Sade bir acı kalır yürekte, kimi acıya yangın der; kimi üşüme, acının tadı yoktur rengi de...
***
İsyanlar başlar ve karşılıklı suçlamalar, 'Ben seni neden sevdim ki? '. Doğru ya neden sevdi? Neden aşık oldu? Bitecekti madem, aşk; kara kaşına kara gözüne mi aşk yoksa?
Yaldızlı davetiye gönderilmedi ki kimseye, gel de aşık ol diye! Öyleyse sitem niye? Ağlamak niye? Üşümek niye? Yangın niye? Sebepsiz değilse sevişmeler, sevişmek niye?
Yaldızlı davetiye gönderilmedi ise neden başlar ki insanın içinde derin bir sevgi, aşk diye.
***
Daralmaya başlar odalar, duvarlar gelir üzerine üzerine. Yürek acır ve başka bir şeye benzemez yürek acısının tadı. Hiç kimselik başlar zihinde, piçlik hissi veren acı bir sahipsizlik.
***
Oysa, aşk, ödün isterdi. Sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü isterdi… Ve en çokta fedakarlık. Aşk gerçekten masum değil miydi yoksa? Sadece Ferhat ile Şirin'de, Kerem ile Aslı'da mı masumdu aşk?
Kerem sabrı isterdi aşk, kuş gibi çarpan yüreğe şefkat isterdi.
Eğer imkansız olmasaydı, aşk olur muydu ki? Aşk zorluklarıyla güzeldi, ki Ferhat azmi isterdi yüreklerde...
***
Ebedi birliktelik. beklerken insanlar, büyük yeminler edilirken, neden aşk biterdi ki?
***
Aşk biter ve kimse bilmez geride bıraktığı sahipsiz enkazın halini, görmek, duymak istemez bıraktığı gerçekleri, duysa da aldırış etmez belki...
Uykusuz ve sahipsiz gecelere hakim korkular, kapuslar sürer gider.
Geride en kaz kalır, çökmüş moloz yığını. Kim ne bilebilir ki geridekine bıraktığı yıkılmış duvarların anlamını.
Yüreğin tek sahibi iken, ansızın ve hesapsız özlenen tek aşk iken, can, canan ve canımıniçi iken, bir anda çekip gitmekle biter aşk. Yürekte saklanan en değerli varlıkta böylece gider...
Kokun sindi diye değişmez urbalar, öptü diye yıkanmaz yüz ve tıraş olunmaz günlerce... Günler böyle sürer, ta ki yeni bir çivi gelip eski çivinin acısını sökene kadar.
Her ayrılık yeniden yürümektir / dönüştür aşka.
Aşksız yaşanılmayacak diye mutlak gerçek, öyle bir şey var aslında.
Çok güzeldir oysa başlangıçta aşk, ayakları yerden keser, kalp atışları kuş kanadını çırpması gibi çoğalır. Ama zaman geçer, devir değişir VE AŞK BİTER.....
AŞK BİR KEŞİFTİR VE KEŞİF BİTİNCE AŞK'TA BİTER.
KÜSKÜN AKASYA DERGİSİNİN 1. SAYISINDA YAYIMLANMŞTIR.
İbrahim İmerKayıt Tarihi : 23.7.2008 22:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
KÜSKÜN AKASYA DERGİSİNİN 1. SAYISINDA YAYIMLANMŞTIR.
![İbrahim İmer](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/23/deneme-ve-ask-biter.jpg)
Güzeldi , emeğinize sağlık
Kaleminizden okumak güzeldi. Hem de çok...
Tebrik ederim.
Saygımla
TÜM YORUMLAR (18)