Gücüm yok diyordu yaşlı adam. Hemşirem gücüm yok.Hayatının son dönemlerini yaşıyordu.
Hemşire her sabah onu adeta hayata döndermeyi vazife etmişti kendisine.
Her ayağa kalktığında ayakları yaşlı ahşap bir evi andırıyor çöktü çökecek gibi çatırtılar
geliyordu, kemiklerde. Nerdeyse yüz yaşına yaklaşmıştı. Büyük bir ihtimalle kemikler
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
'Gerçek hayattan bir boyut ve net görüntü. İnsanı bir nebze de olsa derin düşüclere salıyor. Yani her genç olan geleceğini düşünmek zorunda. ..Ben düşündüm şimdi. Eh artık yaş 55 oldu. her ne olursa olsun yola devam etmemiz gerek. Sizde...bende. tebrikler'
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta