Yüzünden , sesinden ayrılıp o sokaktan son kez dönerken hiç anımsamamak üzere imgelerini barınağın olduğu yerden sulara savuracağım.
Soluk alıp verdiğimiz bu şehrin adını sileceğim haritalardan. Seninle biçimlenen tüm güzellikleri eşiğine bırakıp sürgünümü başlatacağım.
Bu şehirde yaşamın tanımı sahi ne’ydi ?
Seni kimlerin , nasıl biçimlendireceği umrumda bile olmayacak.
Oturup bir şeyler yazmak istemiyorum artık. Bir şeyler yazmaya koyulurken ellerinden tutuyordum ; gözlerine kilitleniyor, kokunla nefesleniyordum.
Yazmak tümüyle seni anlamak, anlatabilmek demekti.
Anlamsızsın şimdi.
Ben bu şehre yolculuk yapmaya kalkışırken her keresinde seni gözetirdim.
Saklı geçmişimizi burada bırakıyorum.
Bir yanımın kendisine değgin olacağı bambaşka bir şehri aramaya koyulma zamanı artık.
Bu şehrin şurasından martılar havalanır, şu semtinde balıkçı lokantaları sıralıdır, şu ara sokaktan geçerken mezata uğrardık , şu vapurla nereye gitsek falan demeyeceğim artık.
Bu şehirden koparken sıralayabileceğim sözcüklerin hepsi bunlardı.
Sende bu şehri değil, tüm zamanlarımı da kaybettim.
Barınağın olduğu yerden salt imgelerimi değil aitliğimi de sulara savuruyorum…
Senin kime ait olduğun artık hiç mi hiç ilgilendirmiyor beni.
30 Eyl.023
Kayıt Tarihi : 9.7.2023 15:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!