Gene gece yarısı oldu ya, binbir türlü hayal dans etmeye başladı odamda.
Bir türlü yalnız kalamayacağım anlaşılan bu ara.
Kedi yetmiyor sanki yalnızlığımın içine etmeğe. Bütün gün bir aşağı bir yukarı koşturup ilk fırsatta sessizce gelip ardımdan pati atarak sataşması yetmiyormuş gibi tam gece olup da, ben benimle başbaşa kalacağım derken başlıyor bütün muzurluğunu sergilemeğe.
Yahu hiç yorulmaz mı bu kedi? Bu aralar Garfield diye takılıyorum ama -sanırım bir şeyi kırk kez söylersen olur derlerdi- korkarım oluyor! Resmen gözlerimin önünde kedicik Garfield’e dönüşüyor. Şimdi de nasıl etsem de devirsem şu şarap şişesini diye muzur muzur düşünüyor, gözlerinden anlıyorum. Şarap içmeğe mi niyetli ne? Oysa daha iki gün önce kadehe burnunu sokmaya çalışmış, hoşlanmamış olacak ki iki saat söylenmişti. Bak işte söylenmişti deyince hatırladım bir de ben bu kedinin ağzı var dili yok maaşallah diyordum, diyordum da maaşallahlar ters tepmiş olacak ki bu aralar bayağı dillendi bu.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Güzeldi.... çok uzundu ama akiciligi ile soluksuz okudum.. Tebrikler Gülizar Turgut
KURŞUN GİBİ VURMUŞ KELİMELER, GÜZEL ANLATIM, AKICI BİR DENEME
Çok uzun olmasına rağmen sıkılmadan okutan bir deneme...
Zaman zaman hüzünlü zaman zaman komik...
Tebrik ve saygılarımla...
Çık karşıma hadi hodri meydan.aramızda bir cadde var. ben kimseden kaçmıyorum. seni tanıyorum seslensen seni duyarım. ben bile,bile geldim oraya.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta