Hastaneden Kareler
Doğum saati yaklaşan güneşin ebesidir uykusu bölünmüşler, çimenlere serilmiş battaniyeler, bahçe duvarlarındaki kâğıt minderler. Açılan kapıların gıcırtısıdır kayıt telaşları ve öne geçme çabaları.
Acil değil bedeninin sıyrığı
Bahaneyle bozamazsın kuyruğu
Oku gör bak yönetimin buyruğu
Duvar diplerine çömelmişler. Başları ellerinin arasında ve dirsekler dizlerinde. Rengi soluk yüzlerinin. Gözkapakları dirençsiz yerçekimine. Eli böğründe kiminin, kimi bir omuza dayanmış. Cılız çıkıyor dillerinden geçmiş olsun dilekleri ve ardından 'neyin var' sorusu. Adı söylenemeyen hastalıklar, geçiştirilerek söylenenlerle doktora anlatılacakların provasıdır. Anlattıkça rahatlıyor insanlar. Yayılıyor kulaktan kulağa koca karı ilaçlarının tarifleri. Adresleri veriliyor nefesi kuvvetli hocaların.
Şaşırıp kalmıştım işin doğrusu
Karmaşa yaratır doktor çağrısı
Röntgen tahlil derken artar ağrısı
Hiç boş kalmıyor sedyeler, tekerlekli sandalyeler. Kiminin karnı burnunda, kiminin çiçeği. Gözler umut yeşertiyor. “Bittim ben” diyor reçeteye bakarak çıkışı şaşıranlar.
Akşam olup karanlıklar bastımı
Gelmedi yakınlar acep küstü mü?
Nasıl atar ciğer şimdi astımı
Koridorlarda öksürük yankısı, yataklarda iniltiler. Kıvranıyor gencin biri, “oy anam, yandım, kurtar beni.” Duydum ama, ben böyle acı görmedim. Tutmayacakmış belden aşağısı. Dünyanın yükünü kaldıran dağ gibi adam, kaşığı kaldırıp da götüremiyor ağzına. Utanıyor lazımlıktan altı bezlenen kadın. Çığlık çığlığa sondası tıkanan dede. Uyanamamış narkozdan göğsü yarılan baba. Eşi, günlerdir kapısındaymış yoğun bakımın. Girip çıkanın telaşsız halinden anlıyor durumun normal olduğunu. Umut işte.
Bu dünyada dertsiz bir baş yok imiş
Kıvranarak acı çeken çok imiş
Sağlığına kastedene hak imiş
Ve herkes sustu bir an, o ağladı. İnsanı mutlu eden tek ağlama. Bir bebek doğdu. Morga çevrildi bakışlar. Biri toplamıştı çantasını, içine yaşamını doldurarak. Geride bıraktığı hiç bir şeye ve hiç kimseye bir daha dönmemek üzere çekip gitmişti. Çok acı çekmiş yıllarca. Hem kendisi hem yakınları kurtulmuş. Örttüler üstünü beyaz bezle. Önce eks dendi, sonra muris denilecek adına. Genizleri yakacak dolabın naftalin kokusu. Gözlerden süzülen bir damla yaş düşecek, bakışların ateşiyle sararan resimlerin üzerine.
Ölümün girmediği ev yok bilirim. Ama korktum ölmekten. Korktum acı çekmekten. Korktum acı çektirmekten. Korkuyorum.
18.2.2005
Rahim TAŞKayıt Tarihi : 18.2.2005 01:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rahim TAŞ](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/02/18/deneme-hastaneden-kareler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!