Demokrasi Devrimle Gelecek

Tek yetki temsilleri yıkmadan varlık gösteremezler.

Demokrasi tramvayından günü geldiğinde ineriz demişlerdi zaten.

Önce kendileri indiler, sonra herkes inecek diye de zorbalık yapıyorlar.

On iki eylül siyasi partiler yasası zaten siyasi partileri bir kişinin insafına terk eden bir darbeci zihniyetin ürünü değil mi?

Bir taraftan demokrasi ve barış adı altında bölücülük yapıyorlar diğer taraftan buna uygun dizayn anlayışını kendilerine hizmet etmeyen herkesi aynı zemine geleceksiniz diye yargı darbesi yaparak ülkemizin daha istikrar yoksunu olmasına adeta hizmet ediyorlar.

Vatanın ve halkın soyulması esnaf kalmaması, tüccar kalmaması, işsizlik, küresel soyguncuların iyice soygun ivmesini artırması, kontrolün gün gittikçe kayboluyor olması insanlar bunalıyor olması umurlarında değil. Bölücü siyaset bunalımı daha da tırmandırıyor. Başka bir siyaset anlayışı tarihleri boyunca olmadı zaten.

Aparat partileri Türk ulusunun gücünü devletin içine yerleşerek Türk ulusunun aleyhine kullanıyorlar.

Türk ulusunun tahrik edilmesine yönelik bu tutumu tarihe not ediyoruz hiç kimsenin bu tutumun oyunlarına alet olmamak gerektiğini de bilmesi gerekir.

Mart 2025'ten bugüne iç savaş çıkarmaya yönelik bu anlayışı ahlaklı bir yurttaş olarak kınıyorum.

Zorları neden kaynaklanıyor? Kendileri bunu çok iyi biliyorlar. Biz buna alet olmayacağız. 2002 yılında başlayan özelleştirme soygununa nasıl karşı çıktık ise aynı kararlılıkla yine bunun üzerine hileli bir düzen kurulmasına karşıyız.

Bunun iç karışıklık çıkarmak dışında bir amacı olmadığını sağır sultan bile bilir.

Bu oyuna gelmeyeceğiz.

Biten zulmünü artırır gerçeğine yeryüzü bir kez daha şahit oluyor.

Bu zihniyete o üç yıl boyunca koltuk değneği olan Cumhuriyet Halk Partisi zamanında gereğini yapmayanlar bugün toplumda yüzde beş temsili olan bir mikro ırkçı bölücü siyasi anlayışın mahkemeye talimat vermesine bile şaşırtıcı bulmuyorlar.

Hukuk tanımayanlar kendi gizil niyetlerine uygun dayatmayı hukuk olarak dayatıyorlar.

Oysa Ekmeleddin süreci ile başlayan ve bugüne kadar ki destek yetmemiş ki tehdit veya yargı sopası ile aynı desteği vereceğinin sözünü verenler geçmişte bu hizmeti kusursuz yapanlar yeniden partiyi polisiye yöntemler ile ele geçirmek istiyorlar.

Belediyeler de hırsızlık suçu varsa yargı gereğini yapsın.

Yalnız mevcut tek yetkinin belediyeleri sütten çıkmış ak kaşık mı?

Mühürsüz oylar ile referandumu kabul eden, son tek yetkiyi hukuksuz bir şekilde ben sandıkta onu yeneceğim diyerek kaybeden bir anlayış hangi yüz ile Cumhuriyet Halk Partisine gelmek istiyor?

Cumhurbaşkanı yetkisi bugün butlan bir görev olarak devam ediyor. Yargının derdi hukuk ve adalet ise bu konuda da bir gayret bekliyoruz kendilerinden.

Yoksa atanmış adalet bakanlığı mı buna izin vermiyor?

Cumhuriyet Halk Partisi direniş gösterirken kendisi ile yüzleşme yaparak ve içini temizleme yaparak buradan Türk ulusunun tam desteğini alır.

Mahkemelere kendisini düşüren ziyniyetin CHP ile ilgisi olmayan ve yerleştirme yapılan bir yöntemin sonucu olduğunu anlayın artık.

Türk ulusunun tam desteğini istiyorsanız Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri konusunda daha samimi olun.

Bizans soygununa kamulaştırma ile hukuk içinde son verileceğini 15 Eylül öncesi yüksek tonda bir şekilde Türk ulusuna ilan edin ve işin seyrini değiştirin.

}{▪️Zulüm içimizde ise bizim o zulümden yana olmamız mümkün değildir. Biten bir zihniyet zulmünü artırır. Mikro milliyetçilik ve son aylarda bölücü siyaset yapan bir siyasi anlayışın yargıya talimat vermesini ve bu tutumu bir alışkanlık haline getirmiş olmasını yurttaş ahlakı gereği tarihe not ediyor, Türk ulusuna bunu duyarlı olunması için duyuruyor ve etik ahlak adına reddediyorum.▪️}{

▪️Önder Karaçay ▪️