Yine demler arıyorum kışımın sobasının arkasına uzanıp
Elimi değdirir gibiyim yanan kızgın duvarına sobanın
Senin kadar yakmıyor yüreğimi acıtmıyor kanamıyor
Demlenir gibi ruhum sanki sensizlikle üşüyorum duraksızın
Kopuyor sanki tenim bedenimden ruhum soğuyor her zerremden
Kompaslar kuruyorum içimdeki alevlenen ismini koyamadıklarıma
Demleniyor ruhum kızgın sobaya dokunurken üşüyorum nasılsa
Yekten acılar üretir gibiyim tenimden kopan bedenime değmiyor sancılar
Göz kırpmadan yarına bekliyorum seni dalacak diye hayaline
Sevdanı değil sevdasızlığını düşlemesinden korkuyorum
Hayıflanıyor ruhumun buz damlası damlaları değecek acıtacak diye
Bir an irkiliyorum doğrulmak istercesine ayaklanmaya çalışıyorum
Tutmuyor dizlerimdeki derman oda dermansız bırakmış dizlerimi
Terk etmiş tenimdeki bedeni
Ağlamaklı oluyor gözlerim acıyor sancıyor damları akmıyor pınarların
Tüketmişim ne varsa bedenimde ruhumu ıslatan
Korkmalı mıyım onu da hissedemiyorum ne varsa götürmüş yalanları bile
Dilim kandıramıyor tenimdeki bedenimi giden geri gelir diyemiyor
Yalanlarımı kar fırtınaları silmiş süpürmüş bir yana yığmış bulamıyorum
Kimdi neydi nasıldı nedendi niyeydi diyemiyor içimdeki sesler
Boğuyor sanki bir şeyler sanki boğuluyor nefesimdeki düğümler
Demimi çoktan almış zehre dönmüşüm tükenmişim meğersem
Tükenen son umudumda suyunu çekmiş dibine tutmuş kömür olmuş
Bir kayıp gemi gibi savruldukça bulunmaya iz bırakır gibi parça, parça sermişim ardıma
Dışarıda donuk buz tutmuş ağaç dalları gibi ama dallardaki umut baharlarla çözülüp yeşerirken
Benim umutlarımın dibi tutmuş katran olmuş kül olmuş
İsyan etmekten kendine dilim susuzluğunda apışıp kalmış dirayetsiz
Yarına açıyorum gözlerimi yummaksızın son durul tu sunu bekliyorum ruhumun…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta