Toplar iniyor gökten,
demiriyle, öfkesiyle,
gölgesini üstüme bırakarak.
Yer titriyor koca bir hasta gibi,
deniz hırlıyor karanlık bir hayvan.
Ben neyim ki bu hengâmede?
Köyümün tozunu hâlâ üstümde taşırım.
“Seferberlik var” dediler,
adımı yazdılar deftere,
o anda kaderim mühürlendi.
Şimdi ölüm dolaşır etrafımda,
siperlerde ten ile kemiğin arasına sıkıştık.
Ey göklerin sahibi,
bir nefes gönder bu askere.
Köyde harmanım kaldı,
bahçede olgunlaşmış sebzeler.
Hepsi sustu içimde,
dünya derdi bir adım geri çekildi.
Burada yalnız mermiler konuşur,
canavar gemilerin bağrından fırlarlar
ve üstümüze yağarlar durup dinlenmeden.
Topların kaldırdığı tozda
ölüm yükselir çatlaklardan,
önümüze savrulur kopmuş bir kol,
kan içinde bir ayak.
Ey kalpleri yoğuran kudret,
hangi yürek taşır bu ateşi?
Ellerimizi sana açtık,
kapına yanaştık,
merhametine sığındık.
Sabır ver bize, cesaret ver,
dağları oynatacak bir iman ver.
Mermiler yağar üstümüze,
boğazda duran kara gemiler
ateş kusar vatanımızın yüzüne.
Tahammül ver bize,
çabuk elden…
Çanakkale’den
geçit yoktur namahreme.
Ve eğer vaktiyse,
şehadet nasip olsun
şu insan denen garip mahlûka.
Kayıt Tarihi : 28.12.2025 20:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gallipoli filmi




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!