kirpiklerimin ucundan başlıyordu gözlerinin ufku
uzaklaştıkça yakınlaşıyordu siyah yıldızcıklar...
öyle bir yerde işte;
başlangıçla son arasında
başa uzak, sona yakın
kuzey sularının buzulunda kristalleşiyordu soluk mavi düşler,
kömür madeninde elmas ararken sahte madenciler
gıcırdayan masadan farkı yoktu sözlerin,
Hamurumda hüzün vardı,baharımda hazan,
yarama tütün basılmış, mayama tuz katılmıştı
küçülür küçülür de koca dünya,
avucunun içinde kalır ya bazen, dokunamazsın
gözünün ucundadır bir damla, ağlayamazsın
taş mı ağırdır, kuş mu? anlayamazsın
ince söğüt dalının belini inciten hafiflik,
bir çift kanat sesiyle, kuş olur uçar, gider
demirden bir güldü de önce,
sihirli bir nefes, can üfledi özüne
ney üfleyen dudak gibi yumuşak ve şefkatli..
İçtiğim su balık kokuyor artık, ekinim ter.
ekmeğimde toprak tadı,gözlerimde sarı başak rengi, burnumda iğde kokusu...
göğsümün içinde karlı bir dağ var şimdi, dağın içinde bir volkan...
sen ey bir semazenin eteğindeki ahenkle başımı döndüren insan,
sen ki gözlerinde bir dünya barındıran,
mavi ve yeşilin içinde, siyah ve küçük yıldızcıklar ışıtan,
gözlerinin içindeki dünyadayım, gör beni
gerçek sandığımın kaf dağlarınca ötesinde, parıl parıl parlayan gerçek
sığ sularda yüzdürme beni,
derin sulara bırak ruhumu
girdabın kalbine doğru döne döne ve aşkla...
gözlerimiz aynı limanda demirliyken,
sıkı, daha da sıkıyla sınarken kollarımı bedenin,
kısa kısa dudakların ve ellerin,
bir zeybek kızanı, dizini yere vurdu da, isyanla ve aşkla,
ben,
seni
başardım...
gönül;
ah Türkçe'nin çiçek özü gönül
hiç kimsenin bilmediği bir dilde düşünüyorum seni
kimliksiz yolculuklarda, özgür ve korkakça..
Kayıt Tarihi : 29.5.2010 20:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beni yeşil bir dünyanın içine mahkum eden, dünyanın en özgür ve mutlu mahkumiyetini yaşatan insana.......
![Nurettin Bozgeyik](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/29/demirden-bir-gul.jpg)
Güldeste Şiir Grubu/nda seçici kurul tarafından; HAFTANIN ŞAiRi seçilen Nurettin Bozgeyik beyefendigi can-ı yürekten TEBRiK ediyoruz...
En güzel şiirlerinden, biri ile bu güzel başarısını KUTLUYORUZ...
-★ Güldeste Şiir grubu kurucusu★ -
-✿ Fatımâ Hümeyrâ Kavak ✿
★ ★ ★ Seçici KURUL★ ★ ★
- ★ İrfan YILMAZ
- ★ Hamit Korken
- ★ Zeynel Açıkgöz
- ★ Melih BAKi
- ★ Feyzullah KIRCA
- ★ Mustafa SERHATLI
- ★ Mustafa EROL
- ★ İbrahim YILMAZ
- ★ Ramazan SAĞIM
- ★ Deryâ SEZER
- ★ Necdet EREM
- ★ Recep AKIL
- ★ Ali AKSIN
- ★ Mehmet NALBANT
- ★ Arif TATAR
- ★ Mustafa HOŞOĞLU
- ★ Fethullah GÜMÜŞ
- ★ Mücella PAKDEMiR
- ★ Canan EREREN
- ★ Seyfeddin KARAHOCAGiL
- ★ Fatma Zehra ÖZEN
- ★ Fatimâ Hümeyrâ KAVAK
★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★
Demirden Bir Gül
Kirpiklerimin ucundan başlıyordu gözlerinin ufku
uzaklaştıkça yakınlaşıyordu siyah yıldızcıklar...
öyle bir yerde işte;
başlangıçla son arasında
başa uzak, sona yakın
kuzey sularının buzulunda kristalleşiyordu soluk mavi düşler,
kömür madeninde elmas ararken sahte madenciler
gıcırdayan masadan farkı yoktu sözlerin,
Hamurumda hüzün vardı,baharımda hazan,
yarama tütün basılmış, mayama tuz katılmıştı
küçülür küçülür de koca dünya,
avucunun içinde kalır ya bazen, dokunamazsın
gözünün ucundadır bir damla, ağlayamazsın
taş mı ağırdır, kuş mu? anlayamazsın
ince söğüt dalının belini inciten hafiflik,
bir çift kanat sesiyle, kuş olur uçar, gider
demirden bir güldü de önce,
sihirli bir nefes, can üfledi özüne
ney üfleyen dudak gibi yumuşak ve şefkatli..
İçtiğim su balık kokuyor artık, ekinim ter.
ekmeğimde toprak tadı,gözlerimde sarı başak rengi, burnumda iğde kokusu...
göğsümün içinde karlı bir dağ var şimdi, dağın içinde bir volkan...
sen ey bir semazenin eteğindeki ahenkle başımı döndüren insan,
sen ki gözlerinde bir dünya barındıran,
mavi ve yeşilin içinde, siyah ve küçük yıldızcıklar ışıtan,
gözlerinin içindeki dünyadayım, gör beni
gerçek sandığımın kaf dağlarınca ötesinde, parıl parıl parlayan gerçek
sığ sularda yüzdürme beni,
derin sulara bırak ruhumu
girdabın kalbine doğru döne döne ve aşkla...
gözlerimiz aynı limanda demirliyken,
sıkı, daha da sıkıyla sınarken kollarımı bedenin,
kısa kısa dudakların ve ellerin,
bir zeybek kızanı, dizini yere vurdu da, isyanla ve aşkla,
ben,
seni
başardım...
gönül;
ah Türkçe'nin çiçek özü gönül
hiç kimsenin bilmediği bir dilde düşünüyorum seni
kimliksiz yolculuklarda, özgür ve korkakça..
Nurettin Bozgeyik
TÜM YORUMLAR (35)