Sevda denizinde hicran taşıdım,
Boğuldum, boğuldum, karaya vurdum.
Ben, kendi gölgemi araya durdum,
Yalan aynalara hüsran taşıdım.
Hırsın, ihtirasın zaferi, gökler…
Henüz ak pak olan kanatlarımla
Uçuyordum, yeşil umutlarımla.
Maviydi gördüğün zifirî gökler.
Bir gün karanlığa kanar da güneş,
Ardına sığınır, Kafdağları’nın.
Yürekler ısıtan sevdalarının,
Bir kış mevsiminde doğar da güneş.
Yüzgeç gayretleri, kanat sesleri...
Bir semavi ışık, zihnimde yüzün.
Sesler mermi şimdi, yerle gök hüzün.
Ana feryatları cellat sesleri…
Kurşunlar taşırım, yaz, bahar geçer,
Kabzedene değin bu emaneti.
Sinemde söndürüp her felaketi,
Ben hep savaşırım, yaz, bahar geçer.
Çiğdim, olgunlaştım; kavruldum, piştim.
Böyle dövüldükçe demir, tavında,
Aç gözler tetikte, sürek avında.
Elekten toprağa yoğruldum piştim.
20.05.2014
Selim ErdoğanKayıt Tarihi : 27.3.2017 15:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)