Demek sen şimdi gidiyorsun
Ardına bakmadan
Hiçbir şey söylemeden
Hiçbir haber bırakmadan
Ansızın kırılan bir dal gibi
Mazide kalan o eski masal gibi
Demek sen şimdi gidiyorsun!
Git, yolun açık olsun
Git de anla ayrılığın ne olduğunu
Yaslandığın dağların yıkıldığını
Derelerin kuruduğunu
Odaların sağır, sessiz
Sokakların bomboş kaldığını
Git de anla;
Yalnızlığın bin derde bedel olduğunu
Haydi git
Gün batımında bir an gibi
Ay doğmadan ışıklar yanmadan git
Kızıl ufuklarda bir akşam gibi
Bana elveda demeden, adımı anmadan git
Git kesilmiş bir yaradan akan kan gibi
Bir pişmanlık bir nedamet duymadan git
Kulaklarımda çınlayan bir kahpe yalan gibi
Son hançeri sineme vurmadan git!
Nedamet etmem asla, ah etmem
Her ahın ardında bir sinsi karar vardır
Gidebildiğin kadar git benden uzağa
Sanma ki gittiğin yerde bir efsunlu pınar vardır!
Yaprak dökse de içimdeki goncalar
Fersah fersah büyüyen bir çınar vardır
Selamın sabahın mahşere kalsın
Bende kahır yüklü hatıralar vardır
Kaderimi yazan benim başka kader istemem
Her kaderin ardında ahu-zar vardır
Çekilip vurulsam bu sine-i hanede
Ne bir arayan ne soran vardır
Haydi git!
Gidebildiğin kadar benden uzağa
Nasıl olsa beni can evimden vuran vardır
Nasıl olsa beni can evimden vuran vardır!..
Kazım Üçok
Kayıt Tarihi : 19.2.2024 01:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!