Ağıt dünyasına atıp da beni,
Çekip gidiyorsun gurbetin kızı.
Onca vefasıza satıp da beni,
Yıkıp gidiyorsun gurbetin kızı.
Kurduğum saatin bir anlık çağı,
Boz bulanık ufkun en yüce dağı,
Fıtratın aşkına düştüğün bağı,
Söküp gidiyorsun gurbetin kızı.
Zaman denen kaçkın gelmezken dize,
Ayva meyvesini eylermiş güze.
Son imzanı atıp kırk yama yüze.
Bakıp gidiyorsun gurbetin kızı.
Baldıranlar sarmış, bozgunda bostan.
Ölüme lahzada bu gönül yastan,
Son baktığın bağda yazarken destan,
Yakıp gidiyorsun gurbetin kızı.
Saatler gecikmiş anı çaldı ah!
Kâğıt gemi gibi vira bismillah,
Ezeli yükleyip ummana eyvah!
Akıp gidiyorsun gurbetin kızı.
Sular yangınından en son çağrıma,
Derman olmak varken şu kalp ağrıma.
Hasret filizini garip bağrıma,
Dikip gidiyorsun gurbetin kızı.
Firkat reçetesi ebede dair,
Yanık bir şiire senetken sabır.
Gönül tabutuma mıhları bir bir,
Çakıp gidiyorsun gurbetin kızı.
Yakamoz düşleri yâd ele derip,
Yumak yumak derdi sırtıma sarıp.
Musa asasıyla deryayı yarıp,
Çıkıp gidiyorsun gurbetin kızı.
Şubat–2008
Amasya
Karlı Dağların Mor Menekşesi isimli şiir kitabımdan...
Kayıt Tarihi : 9.2.2009 13:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Derman olmak varken şu kalp ağrıma.
Hasret filizini garip bağrıma,
Dikip gidiyorsun gurbetin kızı.
Çok mükemmel bir anlatım, güzel bir şiir okudum, varol arkadaş, sevgiler.
gurbetten sılaya
selam ve dua ile..
TÜM YORUMLAR (6)