sen deliymişsin,
ben senden daha deliyim
ve sınır tanımaz soluğum sesim.
yorgun ve yalnızmışsın,
kaldırımlara misafirken;
sen yanlış olmayasın.
bilmediğin yüzme ile
denizler ufkunda kayıpmışsın
ve arar gibi bıraktığın yüreğini;
uzaklardaymışsın,
dudaklarıma değen dudaklarını
hiçe sayarak mı...
deliymişsin
ve bilirmişsin çok şeyi,
çok kadar azı da.
ifade etmeyenlerle yaşarmışsın,
yaşamaksız renkler ve zevklerle.
sonlar ki zaten başlangıca gider,
nereye gittiğini anlamıyorum.
beyaz tren olmak da değişmez,
dağlardan geçer bütün raylar
ve sapmak istesen de,
gittiği yere kadardır yaşamlar.
deliymişsin, duydum.
yağmurun yağmasından bahsedip,
toprak kokusuna aldırış etmiyormuşsun.
kurşun sesini duymadığın halde,
yağmurlarını sevmişsin,
ki tuhaf yaşamak kadar.
hiç dönmeyen bir dünya üzerinde,
hüzünle sarhoş olurmuşsun;
ayık kafayla görmem seni,
hep bir tesadüf mü yoksa.
sarhoşluğunla umut sulayarak,
ezberden yaşama katlanmayı yaşarsın,
umut ezber değildir oysa.
anladık, deliymişsin.
ve ait değilmişsin hiçbir yere.
hiçbir yerin yoksa,
dağların ve surlarla çevrili şehrin
bu hiçbir yerin neresinde.
tamam sus, deliymişsin.
oysa ki sen,
delilik görmemişsin.
söyleyemediklerin varmış senin;
özgür bir dil nezaretinde
yaşıyorken senin.
kes, deliymiş.
söylemediğin düşüncelerin varmış,
daha neyini söylemedim anlamak zor;
oysa ki anlaşılan anlamazlık değil bil.
heykellerde nefret duygusunu tatmin etmek
akıllı işi değil amma deli işi de değil.
sen delilik görmemişsin.
ölüm kurşun olup yağmamış
hala yaşıyorsun
ki ben deliyim deyip,
akılsızlığından firar ediyorsun.
deliymişsin, kısa kes.
bağıra bağıra türkü söyleyip,
sessizce şiir yazmak,
romantiklik nedir bilmeyen
bir adamın yaptığı mı şimdi?
gülmemek geliyor içimden,
delisin ya,
gülüyorum mazur gör.
deliymişsin, ben de yedim.
sorumsuzluklarının eseri gibi
duruyor cümlelerin
ve okuyup tahsil olmakla
cehaleti yemek gibi
ve sindirmek...
kendinle sohbet etmek
akıl işidir ki,
senin dediğin delilik,
pek de mantık işi değil.
telefon klubeleriyle kavga ederken,
sabaha çıkan kırık ahize
deli olmadığını ama
ne olduğunu söylüyor
sen sus konuşma.
çıkmaz sokaklarda aranmaz kayıp,
geniş caddelerde bulunabilir
eşgali belli ise.
senin olmadığın yerde,
üzerine kuracağın sen yokken yani
hangi hayalin temelinden
ve umudun varlığından bahsedebilirsin.
deli olabilirsin
ama ne delisi belirsiz.
anlam taşımayan güzel hayat için mi
hayaller kurarsın bir de sözdelik.
utanmasız,
fahişe kadar bir hayat sahibi olmak
gururludur elbet
bir yanlış değil,
delilik değil.
haklısın,
üç bölümlük bir komedi dizisisin.
her son dramlıdır ki unutma.
sen deli değilsin,
sallama.
bir dudakta iki şey yetişmez.
ki zehir ve lalezar...
sen deli değilsin,
boşuna yorulma.
güzel hayat umudu olmadan,
mutlulukları seyre dalıp,
hayaller kurmak,
fazlaca senaristlik havasında.
sen deli değilsin,
şimdi kes sesini.
Kayıt Tarihi : 15.12.2020 23:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!