DELİYE ÇIKSA DA ADIM
bu gönlü dost yoluna serdim
hiç almadım, hep verdim
başkaları için kendimi gerdim
haince sırtımdan vurdular beni
dost diye hep yuttum
kötülükleri affedip, unuttum
riyakarlıktan bıktım, kendimi avuttum
dosta değil, düşmana sordular beni
doğruluk diye gezip dolaştım
yeise kapılıp, derde bulaştım
dokuzuncu köyden onuncuya ulaştım
yine gülerken buldular beni
iki yüzlüler dolmuş sağım, solum
mertlere açık hep kolum
yalan yok, dara düşse de yolum
sabır taşında kodular beni
derdime derman aradım
kalleşleri silmektir muradım
deliye çıksa da adım
doğrudan ayıramadılar beni
15.2.2008 nuray ülker
OZAN EROL COŞKUNOĞLU
Gönül dağımız dumanlı karken
Sana gelmek imkansız zorken
Onca dost onca sevenim varken
Gidipte bir zalime sordular beni....Ozan EROL
Âhirzamanda 1 Garîp Dünyâlı
.
-9 köyden sonra; gelir onuncu!
(Gelse de,hiç; bitmez ki konu...
-Aman,boşver gitsin; be yolcu)
-Arayıp ta,bulan; yok ki sonunu...
(Muâyene tayin etmez sonucu)
-Deli olan,sonu bulan; olur'cu...
............................bi' Deli'zâde
mertler ile güreş tutu hep kolum
Dost değil düşmanla dolmuş yolum..
yıldırım öğretmen
..
doğruluk, dürüstlük insanı insan yapan.
en güzel insan, islam dan ayrılmayan.
varsın deli desinler, gülüp geçsinler halime
varmak var herşeyin sahibi Rab`be..
çöl şulesi
mayfair den:
Dustugu gafleti gormez gozleri
Ne yuregi kaldirir nede sozleri
Can'i can bilen bir dosttun elleri
Tutarda elimden gorduler beni
Bilal Sili
Kalmadı dost diyerek bağrımıza basacağımız
Kime sarıldıksa kırıldı kol ve de bacağımız..
DUYGULARIN TERCÜMANI
dostunu nerde buldun bilemem
dost dediysem onu ölsem silemem
kötü de olsa kimseye fesat dilemem
beni bilmeyen bana sordular beni... Ünal KAR
Yalınayak şarkılarım ağlıyor,
içimde tutuklu milyonlarca şiir,
kopya yaşamlara inat,
masamda vefalı dostlarım;
kalemim,fincanım,beyaz sayfalarım.
love and life/İbrahim EROĞLU
..........................................
Ne idim ne oldum,yaşadıkça neler duydum,
Herkesi kendim gibi buldum dost oldum,
Dostluğumdan hep vefasızlar buldum,
Kör talihim,yuvasız kuşlar gibi vurdular beni,
Şefaat_ya_Resulallah
mal mülke mağrur olma
deme varmı ben gibi
bir muhalit eser rüzgar
savurur harman gibi...........
simrul
Her can tüketir kendi nefesini
Can cana muhtaçtır, arar dostun nefesini
Açtım ellerimi arşa doğru, Rabbim duy sesimi
Eksik etme etrafımdan, can dostlarımın nefesini
DiLEKCİ
Dosta yüzbin can feda!
Hayatımı ben O yare verdim!
Her zaman Aziz kıldı bu fakiri!
Vefasızlık nedir asla görmedim!
Enes Muhammed
doğruluk diye her kapıyı caldım
dost icin herderde bulaştım
iyi gün dostları yanımdayken
kötü günde bıraktılar beni*****gökçe
HEYKEL
Taşa vursan ses gelirdi vicdanı sızlayarak
Dağa çıksan yüzünü örterdi hicaplanarak
Yola düşsen beli bükülür dörde katlanarak
Övündüğün vicdanın küf kokuyor ademoğlu...
Bir sözün bir sözüne uymuyor agzında sakız gibi
Özün kapkara gece olmuş göstersende yıldız gibi
Vatan millet deyip kendine zıt düşerken arsız gibi
Agzından kelam degil zift akıyor ey ademoğlu...
Can derken hançer misalii cana kastın varmış
Anlattığın dostluk birlik hikayesi çift attığın zarmış
Yüreğin fitneye fesada gem olacak kadar darmış
Hak korkusunu nereye sakladın eyy ademoğlu...
Öfkeyle kalkan zararla oturur derler unuttunmu?
Ya Dimya’da gidip bulgurdan olanı unuttunmu?
Ya da yağmurdan kaçanın doluya tutuldugunu!
Emek ekmektir bilmiyorsan ögren ademoğlu...
Ben menfaat ugruna el etek öpenlerden degilim
Ben yalanlarına riyakar kisbesi giyenlerden değilim
Ben adam satıp sırta hançer gibi inenlerden değilim
İnsan maskesi takmış çakalları sende görürsün ademoğlu...
HÜZÜN ŞAİRİ(16.03.2008 21:09:00)
Nimet Yıldız......
Çılgınca..
Uç noktadayım çıldıracağım!
Üç noktadayım
Sen
Ben
Yalnızlık...
Tam ortadayım....
delilikse bu...
evet deliyim rahat bırakın beni...
zülalce
Öfkelenip kızdığım an olunca
Boş şeylerle hayalimi yorunca
DOST ŞEREF im eskileri anınca
Tükenmeyen anılarım DOSTLARIM
DOST ŞEREF
Yüzüme gülerek seven dostlarım
Hepside kırmak istedi kollarım
Ayrı düştü hepsi ile yollarım
Sevdiğime pişman ettiler beni.
mustafa ayar
Küstü artık sitem ediyor dilim,
Dost bilip gönlümü eyledim kilim.
İnandım her söze yıkıldım gülüm,
Çarmıktan,çarmığa gerdiler beni.
Ahmet Doğan
Dost diyorsam dostumdurlar
Aramam hileyi,şerri
İçime akan kumdurlar
Eskileri bile bende yeni..Ertuğrul ŞAKAR
Dost deyip bağrımı açtım,
Sabırla kardım sevgimi.
Gönlümü yoluna serdim,
Bilmedin sen kıymetini...
Yaprak 14.05.2008 (dirna)
deli ye şairlik ettirmezler bilirlerki adamın ta yüreğinden akanlar kağıda dökülür.. her yürek taşıyamaz okuduğunu
bu hayatı yaşamak için birazda deli olmalı aslında......
el-müntekım.mahşere KADAR AL BAYRAĞIM
bu gönlü dost yoluna serdim
hiç almadım, hep verdim
başkaları için kendimi gerdim
haince sırtımdan vurdular beni
Sandım ki şairlik sırrına erdim!
Bir ceylan gördüm de yayımı gerdim
Meydana çıkıp da postumu serdim
Düşüm de çok fena yordular beni
Karacoğlan sazın çaldı başıma
Dadaloğlu yumruk attı kaşıma
Ortak tembihleri! hiç laf taşıma
Şu Yorgun Yağmur'dan sordular beni.
YORGUN YAĞMUR
Candost birbirinden hiç ayrı kalmaz
Burcu burcu kokar, çiçeği solmaz
Gerçek dost olanlar, arkadan gülmez
Dost bildiklerim hep yordular beni.....Derya Sezer
Kayıt Tarihi : 16.2.2008 12:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
KUSURSUZ OLMAK Çin'de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı testilerle dereden su taşırmış evine.. Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış... Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış; ve her seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve..Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı eve yarım; diğeri dolu olarak varırmış iki sene her gün bu şekilde geçmiş. Adam her iki testiyi suyla doldururmuş ama evine vardığında sadece 1,5 testi su kalırmış...Tabi ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş. Fakat zavallı çatlak olan kusurlu testi, çok utanıyormuş. Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş. İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi,ırmak kenarında adama şöyle demiş: 'Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar akıp gidiyor..' Adam gülümseyerek dönmüş testiye; 'Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok.Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlaklığını biliyordum..Senin tarafına çiçek tohumları ektim.. Ve hergün o yolda ben su taşırken,sen onları suladın.. 2 senedir o güzel çiçekleri toplayıp,masamı süslüyorum. Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim' diye cevap vermiş. Aslında hepimiz birer çatlak testiyiz Her birimizin kendine has kusurları vardır. Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır hayatlarımızı ilginç yapan mükafatlandıran, renklendiren.. Etrafınızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin.. Onlarda ki kusurları değil, içlerindeki güzellikleri görün... Can Dündar

yeise kapılıp, derde bulaştım
dokuzuncu köyden onuncuya ulaştım
yine gülerken buldular beni
Kutlarım.....
sevgiyle kalın.
tebrik ederim güzel bir şiirdi.
bu gönlü dost yoluna serdim
hiç almadım, hep verdim
başkaları için kendimi gerdim
haince sırtımdan vurdular beni
ALINAN HER DARBE GÜNEŞE YÜRÜYEN YÜREĞİMİZE BİR KATKIDIR...
YOKA KARANLIKLARIN İÇİNDE SAKLANA AYDINLIĞI NASIL BULABİLİRDİK Kİ..
SEVGİLER...
TÜM YORUMLAR (50)