Nehir hızla akıyor durduramadığımız hayatın avuçlarında
Ben sarmaşık yaprakları ekliyorum nehrin bulanık sularına
Adam bir tuhaf bakıyor bulutların dağlara çarpan kollarına
Görmek istemediğimiz renkte akıyor yeryüzünün kirli ırmakları
Ürkütülmüş taylar gibi gerilmiş delirmiş bir adamın yüz hatları.
İşte bir dağ ördeği huzuru sulandırmadan yüzüyor nehirde
Ormanın en derin noktasında şehrin stresini boşaltan adam
Bağırıyor bağırıyor komşularının onu duymayacağını bilerek
Boydan boya ormanın alnını biçiyor patikalar asfalta sinerek
Derin sessizliğin çıngırağını bozuyor ormanda bir el silah sesi
Filleri niçin vuruyorlar alnından zalim bir yüreğin basit hevesi.
Delirmiş bir adamın yüz hatları dağların beynini kemiriyor
Orman öfkeyle bakıyor alnında dinmeyen balta darbelerine
Hayvanların sesleri yükseliyor dağlardan boz bir ayı eşliğinde
Adam hışımla geceyi boyuyor söylenerek en sevdiği rengiyle
Yıldızlar adama fısıldıyor adam maviyi ağlatıyor hırçın öfkesiyle.
Nefret soluyor adamın yüzünden kelebek gibi uçan tebessüm
Kaçıyor zırha bürünmüş aşk tokat gibi inerken dağlardan denize
Naylon elbiseler sararmış umutları ha bire tüketiyor bedenimde
Adam doğal ortamda mutlu foklara bakıyor kayaların üstünden
Adam yorgun ve bitkin hayatını öğüten kirli düşüncelerinden
Adam tortusunda aşkı beklediği gecede ağlıyor çaresizliğinden.
Bir dağın bel veren gölgesinde aşkı beklerken geçti adamın yılları
Adam hiç sabahı düşünemedi çünkü önünde uzun bir gece vardı
Adam yalnız ve bitkin duyguları ezberlemişti saçlarını tararken
Adam her yol sapağına geldiğinde çaresiz öyle daralıyordu ki içi
O hışımla delirmiş adam kırıverdi aynada susmayan asi çenesini..
Adam Venüs’e uçtu arkasında bırakarak dünyanın bozuk çarklarını
Hiç kimse hiç bir zaman anlayamadı delirmiş bir adamın yüz hatlarını
AKÇAY - EKİM /2008
İbrahim YılmazKayıt Tarihi : 23.11.2008 18:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*** EKOLOJİK DENGE *** insan, hayvan, bitki gibi tüm canlıların bulundukları ortamda yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan şartlar bütünü ve bu şartların da birbiriyle ilintili olmasıdır. örneğin bir ekosistemde tüketim dengesi vardır. bu denge ekosistemin açık veya kapalı olması durumuna göre bir veya birkaç tür lehinde veya aleyhinde değişiklik gösterebilir. eğer dışarıya kapalı olmazsa, bu ekosistem bir ekolojik dengeye ulaşacaktır. yoksa kimi türler yok olmaya mahkûm olur. daha açıklayıcı bir örnek verelim: bitki, fare ve yılandan oluşan kapalı bir ekosistem düşünün. burada bitki topraktan suyu ve besini alsın. fareler bitki kökleriyle beslensin. yılanlar da farelerle beslensin. burada her tür birbiriyle beslenme zinciri olarak bağlantılıdır. eğer fareler bitkileri yemezse, bitkiler kontrolsuz gelişecek ve zamanla topraktaki su ve mineraller bitkilere yetmemeye başlayacaktır. fareler bitki köklerini yemezlerse açlıktan öleceklerdir. eğer yılanlar fareleri yemezse açlıktan ölecektir. eğer yılanlar farelerin hepsini yerse bu sefer yine açlıktan öleceklerdir. eğer bu ekosistem dışarıya tamamen kapatılırsa sonuçta yılan ve fareler ölecek, bitkiler de bir süre sonra sararıp solacaktır. bu tür kapalı bir ekosistem sadece laboratuvarda olacağından, gerçek hayatta fareler kaçar kurtulur, yılan kıstırdığı fareyi yer, bitki de her daim farelere besin olmayacağından türünü bir biçimde sürdürür. yani her tür doğa içinde, eğer ciddi bir müdahale yoksa, bir biçimde hayatını sürdürmeye devam eder. ekolojik denge kabaca budur. günümüzde özellikle insanoğlu ekolojik dengeyle türlü biçimlerde oynar. küresel ısınma, ormanların yok edilmesi, baraj inşaası gibi teknolojinin getirileri ve götürüleri ekolojik dengeyle oynar.bizlere düşen görev varlığımız ve sağlıklı yarınlarımız ve tüm canlılar için,yaratılmış varlıkların en mükemmeli olan biz insanoğlu olarak ekolojik dengeyi korumatır..yoksa tüm yeryüzü canlıları olarak toplumsal intiharımız çok yakındır..
Çağın, insanlığı yok edebilecek kadar yıkıcı olan en önemli konularından birine şiirinizde yer vermeniz, çok anlamlı ve etkileyici.
Değerli ve güçlü ifadeli dizelerinize yürekten teşekkürler.
Adam Venüs’e uçtu arkasında bırakarak dünyanın bozuk çarklarını
Hiç kimse hiç bir zaman anlayamadı delirmiş bir adamın yüz hatlarını
orayida mahvederiz hocam yakinda.
Orman öfkeyle bakıyor alnında dinmeyen balta darbelerine
Hayvanların sesleri yükseliyor dağlardan boz bir ayı eşliğinde
Adam hışımla geceyi boyuyor söylenerek en sevdiği rengiyle
Yıldızlar adama fısıldıyor adam maviyi ağlatıyor hırçın öfkesiyle
...........
iNSAN BU HIRSIYLA NESLİNE YAŞAYACAK ALAN BIRAKMAYACAK
kIYAMET BU OLMALI
Selamlar
Allah cc. sonumuzu hayreylesin..
Bilinçlendirici ve öğretici harika şiirinizi içtenlikle kutluyorum İbrahim bey..
Tam puan
TÜM YORUMLAR (93)