Köhne şantiye, deliye bir mabetdi.
gecelerden birinde gördü,
amelenin birinin gündüzü dilediğini
düşlerini baltalayan prangalar, oysa zahiri
yok zannettiği ayak bilekleri
bulutlar, yanan mumların dumanı değildi,
ayrıca,
yıldızlar adakları için mabede mum da dikmedi.
migreni anımsatan,
batı çıkışını kapatan,
sol yanının aynası.
teşhisi muhtemel değil.
nadide bir aynayı çatlatır,
umudun artıkları hastadır epeydir.
numerik kısmını atmıştı doğum tarihinin,
yalnız cumartesi kaldı.
ölümü kırmızısından seçti kiremitlerin,
kahretsin
gün az evvel salıydı.
ve deli, son sözlerini bu mısralara karaladı
hatırladığımı söyleyemem
hatırlatmak istediğim kadarı:
'Merdiven boşluğu bir akşamdı,
dolandım ve seslendim boşluktan yukarı.
doğru aşka misafir olacaktım;
dilerse ebedi kalacaktım.
neden çekti zincirlerini ardından kapının?
kırgın mı çehreme üstadı yaradılmışların
duvarlar örülmüş önlerine yıkılası duvarların
bilincimin koridorlarını gezinen şeytanları bile
acıttı ezgisi feryadımın.
dayanamazdım.
delirerek mantıklı olanı yaptım.
aksi mümkündür hayatın
ölerek de delice olanı yapacağım.'
23.05.06 salı (bir mühendis delirebilir ama deliden mühendis olmaz. ancak kelimeleri sıralar sonra kendi de hayatın içinden çıkamaz. Giderek kayboluyorum.)
Tuğçe KarasüyekKayıt Tarihi : 25.5.2006 15:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)