Bir kalabalık var; koşanlar, aglayanlar, üzgün suratlar, konuşanlar... Evet bir cenaze bu! İzliyorum; yüzümde şefkatli bir gülümseme! Hıh kalmadı işte elektrik, su, dogalgaz faturaları, vergi, alacak, verecek... ohh kurtulmuş adam! Vay anasını... İyide bu aglayanlar! Abooo kesin bunlar alacaklı!... hııhh.. Ölünce kurtuluyordur herhalde insanlar, kimbilir... Hadi bakalım sevinelim mi, üzülelim mi; beynim yine uyuşmaya başladı; bak boş herşey. Hıhıhıhı uyuşmasada beynim; boş degilmiydi herşey!
Nefesi biten bir kefen giyiyor,
Günahkarsa niye beyaz oluyor!
Zenginide fakiride toprakta bitiyor
Bu insanlar da kendini ne sanıyor?
çan eğrisi tersten işlemekte
tümlüğe eksik zamanlara kucak;
kırka iki kala keşfim
bir dehliz, beynimin çıkmazında...
uzaktan bakan benim
Devamını Oku
tümlüğe eksik zamanlara kucak;
kırka iki kala keşfim
bir dehliz, beynimin çıkmazında...
uzaktan bakan benim
Sevgili Kardeşim, antoloji.com'un saygın kalemi sayın: Ender Pehlivan,
Alışılagelmiş şiir kalıplarına sığmayan, taklit olmayan,kendi öz buluşunuz muhteşem bir eser kaleme almışsınız. Kalem yenilikçi yönü gözler önüne sermiş ve ilham veren bir eserin altına gururla imzasını atmış. Okunması analiz edilmesi ders ve ilham alınması gereken nadide bir eser.
Beğenerek ve duygulu kaleminize saygı duyarak okuduğum bu güzel şiirinizi tam puanım ve beğeni ile antolojime ekliyorum.
Kardeşimin şiir ve gönül sayfasına, tebrik ve başarı dileklerimi bırakıyorum.
Her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim, lütfen kabul buyurunuz...
Dr. İrfan Yılmaz. Turgutreis - Bodrum.
"Doktorum nerdeeee?" diye bağırmaya az kalmış. Aslında kişinin değil, toplumsal bir tramvanın yansımasıydı anlatılanlar. Sağlıklı düşünen ve hisseden insan sayısı öyle azaldı ki artık, bu anlatılanlara hiç şaşırmıyorum desem, yeridir.
Allah akıl sağlığımızı korusun inşallah, bizleri bu duruma düşürenlere de akıl-fikir versin diyorum.
Kutluyorum deneme yazınızı. Yüreğinize, kaleminize sağlık Ender Bey.
Selam ve saygılarımla.
Eyvah 4 kalmış deliliğe, ya sonra 3-2....sakın ha 1 kala olmasın....
Ağlanacak haller güldürmüyor da, gülerken mi ağlasak ne...
Aman bee ne ağlayacağım okurken ne güzel güldüm işte, böyle kalmak en iyisi, sanki ağlayınca düzeliyor mu her şey, ama yine de üzülüyor insan, offf amma kararsızım ben de,
deliliğe 3 ü ben mi yazsam ne....
Şaka bir yana içler acısı durumlara anlamlı bir sesleniş olmuş.
Yüreğinize sağlık
Beğeni ve keyifle okuduğum güzel şiirinizi ve sizi kutluyorum. Kaleminiz daim olsun.
gülümseyerek okudum halimizi... evet hepimizde birazcık delilik var sanıyorum... unutkanlık yeni moda hastalık.. o kadar çok koşuşturuyoruz ki beyin hücrelerimizde iflas ediyor..
zemin serttir ayak seslerini dinle...
aman sakın ha..aklından bile geçirme...))
kutlarım çok hoştu..
Harika bir çalışma olmuş, yürekten kutluyorum üstadım, kaleminize sağlık, selamlar.
İnsan olarak böylesi karmaşık duyguları yaşıyoruz toplum olarak... Maalesef!
Vücut sağlığımızdan geçtik, akıl sağlığımızda zayıfladı, ülkü ve ideallerimiz küçüldükçe, gerek akıl ve gerekse vücut direncimiz zayıflamaya başladı...
Haberler şehit haberleriyle başlayıp, kazayla, cinayet, tecavüz, hırsızlık, soygun, gasp... Devam ediyor seyrettikçe ruhsal bir çöküntü bırakıyor insanda seyretmektense seyretmemek daha evla...
Maddi sıkıntılar madalyonun diğer tarafı ve bence en büyük etken... Faturalar, kira öde öde bitmiyor, gıdalar meyveler el yakıyor insan pazara çıkmaya korkar oldu... Giyim ha keza...
Hayat bu mu dedirtiyor insana...
Ve ölüm belkide aranıp bulunmayan nur nimet olarak düşüncelerde yerini alıyor...
Evet ruhsal olarak toplum olarak bunları yaşıyor bir çoğumuz ama: İnanın ölüm ne bir derde çare nede kurtuluş...
Tek çare metanet ve direnç gösterip bunca şeye göğüs germek ve düzeleceği ümidini yitirmemek...
Unutulmamalıdır ki canı veren alır... Aksi insanın her iki dünyasını zındar eder ve elbette en büyük günahtır... Bizden önce gelmiş geçmiş niceleri nice yokluk ve zulüm yaşamış esir kamplarında açlık susuzlu ve en çokta hürriyetlerinden yoksun kaldıkları halde böyle bir şeye kalkışmamış, aksine kurtulup özgürlüklerine kavuşacakları inancıyla onca zorluğa ve yokluğa katlanmışlardır...
Bizlere düşen her zorluğa karşı direnmek ve elbette bu acı günlerin geçeceği inancıyla doğru bildiğimiz yolda hayatı idame ettirmemizdir... Geçecektir bu zorluklar da bitecektir... Sabır en büyük servet ve rehberdir...
Nice bitti denilen hastaları makinelere bağlayıp bir nefes alsınlar diye uğraşırlarken, alınan bir nefesin kıymet ve değeri bilmek ve Alemin Yaratıcısına şükretmek gerek...
Böyle durumlarda bir hastahaneye gidip nice derde müzdarip kişilerin bir nefes daha alabilmeleri için verdikleri mücadeleyi görmek gerek, bilmek gerek...
Şükür elimiz kolumuz sağ, derin bir nefeste alabiliyoruz... Gerisi boş içilecek bir tas çorbayı gönül rahatlığı ile içe biliyorsak ne mutlu bize... Varsın baklava börek yiyen yesin, inanın ki o huzurla içilen bir tas çorba kadar lezzetli değildir...
Toplumun ruh halini empati kurarak bizlere aktaran güzel paylaşımınıza ve kaleminize sağlık Ender bey...
Güzellikler gönlünüzce olsun Kardeşim...
Selam ve Saygılarımla...
Çok harika beğeniyle okudum kutluyorum.
Çok harika beğeniyle okudum kutluyorum.
Nefesi biten bir kefen giyiyor,
Günahkarsa niye beyaz oluyor!
Zenginide fakiride toprakta bitiyor
Bu insanlar da kendini ne sanıyor?
her harfine katılıyorum,Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine,deli ol, herkes senin kahrını çeksin,kutlarım.YUVASIZ KUŞ
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta