ve ben gidiyorum, çaresiz ümitsiz yüreğimle, söz verdiğim gibi
sana herşeyimi bırakıp senden tek birşey almadan,
adımlarım metreyle ölçülmüyor hız ayarı bozulmuş ibresi çatlamış ayaklarla, sanki koşuyorum her adımda, rakımı yükselen kaldırımlarda......delikanlı gibi...
ve ben düşüyorum, zaman zaman hasretin tuzağına
gözümde özlem bulutu,ateşler içinde üşüyorum,ayrılık yağmurunda,kurallarım çiğnenmiş, yasalarım ibra edilmiş
kendi kanunlarımla yargılanıyorum,kanunsuz bir yüreğin gönül mahkemesinde,..........delikanlı gibi...
ve ben susuyorum,susma hakkımı kullanıyorum son arzum mahiyetinde,iftiraya uğramış suçsuz bir aşığın en masum halini oynuyorum metrajı kısaltılmış yayın hakkı gasbedilmiş kendi filmimde,rol icabı öleceğimi düşünenler öldüğümün farkında bile değiller........delikanlı gibi....
ve ben kusuyorum,içimde kalan son nefreti,nefret etmeden
en saygın duruşumla, ve seni vicdanının sesini bile vicdansız
dinlerken duyuyorum,sorunsuz durgun kalp atışlarımda
hissediyorum şimdi hissetmediğim yada hissedemediğim onca
güzel duyguları ve anlıyorum senin bende bittiğini senin kalpte öldüğünü...ama ben senin gibi aciz bir yüreğin çarpması gibi vermiyorum, teslim etmiyorum bu canı
suratına çarpılmış çelik bir kapı şiddetinde can verip
aşkımı namazı kılınmadan gömüyorum karanlıklara....
tahmin edeceğin gibi........delikanlı gibi.....
------------münhasıran
Özay KarakuşKayıt Tarihi : 9.2.2006 09:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!