Elveda demiş bir delikanlı sonbahar günü,
Kederliymiş umut dolu yüzü.
Kaç seyrek basan civan, kelebek,
Senin haddine mi bu denli savaş verecek.
Gelmez oldu bahar, tütmez oldu ocak,
Kaçıncı kışı bekler oldu zemberek?
Saati döndürseler, yağızı döndüremezler.
Uğruna verilen bir tutam yas, çiçek,
Ağlar mı ağlamaz seni ateşe atan köçek,
Evvel er meydanı türküleri söyleyecek,
Sürecek tav edecek civanı, işleyecek.
Sana ağıt eden deli yosma, kaçak.
Salar alanlığa, tutturur bir kucak,
Sahip çıkmaz güttüğü harbe,
Ne gezer onda o yürek o kerte.
Çık yağız oğlan çık dolanbazlara,
Görsün yiğitliği sıfatsız yavu,
Anlamaz o dilin değmesin dostluğa,
Vururum der zuhur eder açar,
Seni gören meydan bırakır kaçar.
El oldu uçtu ya toprak oldu yavu,
Ne olacak sonu olur tamu.
Sen oldun yiğit, oldu mekanın uçmağ,
Neçe başlar gitti, kaçamaz yavu,
Elbet ettiği kavganın sonunu görecek.
Salih Yiğit 2
Kayıt Tarihi : 22.12.2024 19:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!