DELi MAVi Şiiri - Yorumlar

anlamlı ve nefisdi zevkle okudum kutlarım

Samimi duyguların huzur umudu güzel şiirdi. Yüreğinize sağlık.

Deli Mavi…
Ne yazmalı böyle bir adla başlayan şiire şimdi?
Yalnızlığın bilmecesinin çözülmesi için sesleyişlerde Şair,desem ; ne ki ‘Çocuklar ne anlar bu tip yalnızlıklardan?’ kuşkusu önceliği alıyor bu kez.Şair ‘Yalnızlık Paylaşılmaz’ diye üstüne basa basa söylerken nerden çıkıp gelir ki bu gönül konuğu!
Kimliğini ve yaşam denemelerini az çok bilmesek Şair’in!
Okunan her şiirden yola çıkarak ‘Aaa.. sırılsıklam aşık bu’ dersek haksızlık ederiz o dizelerin mimarlarına.
Çünkü adına aşk dediğimiz ve hiçbir tanımı ‘Evet bu işte,bu benim’ diyerek kabullenmeyen başat olgumuzu duyumsanan bir duygu olmaksızın da anlatabiliriz. Şairin işi bu zaten.
Vurgulamalıyım ki öteki hiçbir sanat aşk’ı şiir kadar derinlikli anlatamaz.Onun ikliminde uzun süreli tutamaz meraklılarını…
Çünkü duyguların bir şiire işlenmesinde çevrenin ve zamanın koşullarını gözardı etmez şair.Duygularını anlatırken ,yüreği besleyen atmosferi sıra dışı betimlemekten kaçınmaz.
En sıkıştığımız ve en daraldığımız an kaybetmenin sınırında biz aşkın bir yerinden tutunuruz.Gönül bölüşmelerini oracıkta da yaparız.
Bir çuval kuru fasulye ya da bir sele zeytin değildir bölüşülecek olan şey.
Aşk bölüşmesidir bu.Deli Mavi’nin eşit oranda gönüllere dalgalarını taşımasıdır.
Aşkın özel yaşam biçemini ortaya koymak ve kimselere ‘eyvallah’ etmemek için bir parça delilik bulaşması mı gerekir acaba?Kendisini saltça öteki yarısına sevdirmek için her şeyi göze mi alır seven?
İnsanın karnını doyurma biçimine,sandalyede oturma biçimine,ayakkabısıyla çorabının uyuşma biçimine,ne bileyim üflük çalma biçimine ,öksürmesine aksırmasına ,kahkaha atışına ve hatta ….bir anlam verebilirsiniz. Ne ki aşka anlam vermek yönünde ne söylersek bilgiçlik taslarız.
Şiirin içinde iki artist var.
Yönetmen belki de kendi filminin içinde konuşan ,diğer yandan da rolünü kesen kişi.
Görüntüler beyaz perdeye olduğu gibi yansıtılıyor.
Kocaman bir sokağa neden saltça bir ev kurulduğunu düşünürken,oyun odasından gelen deli dolu mavi seslere kulağımızı verelim,hepsi o kadar.

İyi yazmışsın Öğretmenim bu şiiri,vesselam…

Mavi tomurcuklarla bezenmiş; umudun, sevdanın, sabrın ve tevekkülün şiiriydi.
Tebriklerim ve sevgilerimle.

Oh be bu ne güzel bir geliş açılmazmı böyle bir gelişe bütün kapılar... Tebrikler efendim

kainatın en temel rengi Mavidir... aslında denizler renksizdir.. dışarıdan bakıldığında Dünya da Mavi değildir ama Kainatın en temel rengi olan ve her yeri kaplayan mavi renkli Hidrojenin rengini yansıttığı için Her şey mavi görünür... şiirler bile öyle ...Tebrikler ve teşekkürler..

Mavilikler umut olsun, umutlar Mavi. Ne güzel bu karmaşada kafamı dağıttı şiir. Pozitif duygularla gelmek mavi olsa gerek. Tebrikler hocam güzel şiir. Kutlar mutlu yarınlar dilerim saygılar...

Maviye boyamalı diyorum yeri, göğü...
O isli, o kirli, o kandan beslenen eli.. O küstah tavırlı hem suçlu, hem mazlum kiralık katilleri söküp atmalı gündemden, günleri uçuk maviye boyamalı...

O ki umuttur.. Saflıktır, temizliktir.
Göğü yere indirmektir.. Hayallerin perdesini sonuna kadar açmaktır...
Sevmektir.. İster delicesine, ister aklı hislerin ardına gizlercesine..
Şiirdir o.. Denizin derinliklerince.. Okyanuslara sığamayan gönlün sözcüsüdür..

Çok hoş bir şiir.. Diliyle, ahengiyle, duygulu seslenişiyle..
Kutlarım Öğretmenim..

ne güzel bir içtenlik.. sanki karşındaki terapi eder gibi... öylesi kısa ve öylesi ferah... tebrik ederim şiirinizi... nicelerine ant ++

kutlarım Naime Hanım, güzel bir şiir. yüreğine sağlık, aynı duygulardayız. Ben de bir zamanlar 'ah bir gelse' demiştim. şimdi siz 'işte geldim ' diyorsunuz.
Ah Bir Gelse

Gelmeli o dost gelmeli
bir öğle üzeri merhaba demeli
ben şaşkın perişan
ayağa mı kalkayım
elimi mi uzatayım derken
nasılsın demeli
nasılsın
uzun kirpiklerinin arkasında
ışıltılı gözleri gülerek
buğulu sıcacık bir sesle
nasılsın demeli
oturmalı yanıma
yılları sormalı yılları
nasıl geçti bunca yıl
anlamalı nasıl beklediğimi
ondan bundan konuşurken
saçlarımdaki aklara bakıp ta
uzatmalı yumuşacık elini
kırağı tanelerini eritir gibi
usulca okşamalı başımı
ben ödevini yapmış
birinci sınıf öğrenci edasıyla
hayran hayran süzerken onu
coşsam ve taşsam pınarlar gibi
çağlasam nehirlerce
öyle muhtacım ki o sese
öyle hasretim ki o ele
öyle özledim ki o dili
ah bir gelse.
.......
demiştim.saygılarımla.