Hey göklere duman durmuş dağlar hey
Değirmenin üstü her gün yel olmaz
Dinle ağa, dinle paşa, dinle bey
Sen söylersin o susar mı bell"olmaz
Kızılırmak akar suyun içerler
Aç karnına yurttan yurda göçerler
Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Devamını Oku
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
edebiyat dergilerinin.. mizah dergileri kadar tutunamadigini.. daha oncede soylemistim.. cunku mizah dergileri icre o karikaturu cizme icin el becerisi oldugu denli..
balon adi verdigimiz.. karikatur karekterinin.. konusmasi ile icini dolduracagimiz.. soz icin.. zeka.. arti.. disari cikip.. sokagi.. olaylari gozlemleme zorunlulugu vardi..
siz o karikatur karekterinin ayni kisi.. yukarida konusma balonu icinde.. ah yaniyorum sevgili.. cok mahzunum.. kavrulup oldum bittim tukendim.. yazisi gorseniz.. bir daha o dergiye para verirmisiniz..
oguz aral gibi usta.. daglarcanin siir ile yaptigini.. cizgi ile yapiyor..du..
gercekte.. bugun biteviye.. dis gozlem yapmaksizin.. salt kendi cevresi salt kendi beni etrafinda donup.. slkildiginda.. sen.. kanimsin damarda canimdin.. beni mahzun kodun.. ben huzun oldum.. agliyorum ey canandan.. ote gecemez tutuk.. siir yazma yetisi kabz olunmus bireyleri.. biz madem dergi tekeli elinde tutuyoruz.. halkta sair diye bunu bilecek bunu taniyacak diye ayni adlari.. ayni kopuk ucuk ruh hastasi paranoyak.. tipleri.. muldur.. mersoz hiskender kebab verince.. bu kezde okunmamaktan dem vuruyorlar.. su antoloji kadar halka acik olabilseler.. tirajda onbes yirmi bin olurdu diyemiyecegim.. dagitim agi karteli tekeli.. herkese sans tanimiyor.. bir bir batan yayin evi gibi.. gun gun azaliyor dergicilik.. gorsel isitsel sanat dallari karsisi.. halkin gozu kulagi olmadikca.. agiz dili olmadikca.. kendi karin agrisi yurek sancisi kkisir dongusunden cikamadikca.. sairlerimizin isi zor gibi gorunuyor.. bu vesile ilede saygilar..
“Dağlarını sayarken /
beni de say”
……
“Ölülerini sayarken…./
Unutma /
beni de say...” diyordu “Dilek” şiirinde.
Ölüm yıldönümünün arifesinde Dağlarca’yı anmak bir vefa örneğidir diye düşünüyorum.
Seni hep saydık usta.
Nurlar içinde yat…
haa suda var tabii.. vatandas icinde dalavereci yokmu.. var hemde bissuru..
inegim damda usumesin diye demir somyaya kablo baglayip.. ahir isitan oldu..
sabah mista dayi.. bir isim verdi.. hanimi vefat edince.. filanca ile evlendi.. imam nikahi kiyip.. resmi nikah yapmadi.. hatunun olen kocadan kalan maas kesilmesin diye.. simdi bide kendi maasi.. iki kez hicaza gitti geldi dedi..
yav mista dayi dedim.. babadan kalan maasi onsekiz yasina girince kesilmesin diye ameliyatla kadin olanlari.. olmus annesinin maasi icin kadin kiliginda serafettin nineleri gorduk cokmu dedim..
gercektende.. devleti.. bitmez tukenmez hazine gorup.. arazisini isgal edip.. gecekonduyu yaptimmi.. gelsin ustune katlar.. kira geliri..
hastaneye kapagi at.. bir hastaya uc bin sise kan parasi tahsil et devletten.. ihaleyi ver fesmekana.. demir cimento ic etsin yaptigi binadan..
devlette.. eline gecirdimi firsati.. fismekan tarihte arabayi sattim diyorsun.. ruhsati iptal ettirmemissin.. ver bes araba parasi ceza.. aklin basa gelsin diye.. cokerde coker.. vergi barisi yararlan mal beyani bulun.. yoksa uc ay hapis hacize yolu var diye.. gozdagini verirde verir..
kendi devletimiz degilmi doverde severde.. bu vesile ilede bu guzel secki sebeb tesekkur ederim..sair gibi sair gorurum.. nispeten dagilir kederim..
Diğer üç-beş şiirini okuyunca,biraz fazla şişirilmiş gibi geldi bana,yıllar öncesinden yapılan reklamların hafızamda bıraktığı izler olmalı...bundan daha güzel bir şiirine rastlayamadım.Hepsini okuyacak vaktim yok bu yüzden kesin konuşamam belki de daha güzelli vardır.
Dağlarca gibi bir ismin zihinde açtığı beklentiyi karşılamayan bir şiir...Ancak , Dağlarca ismini görmezden gelirsek , vasat sayılabilecek , hece tarzı bir taşlama, diyebiliriz..
Ve ,ve... ve... sazla çalınsa söylense etkili olur mu ? söylenir söylenmesine ancak ses getirir mi? O da kuşkulu..
Bu şiirin seçiminden çıkarılacak ders olarak şunu söyleyebilirim...şair de insandır..insanların da her saati bir değildir..bazan sıradanlıkda özlenen bir şey olabilir..karalar , mırıldanır geçersiniz ve rahatlarsınız..Dağlarca son yıllarında çoğu şiirini böyle yazmıştı...sebeplerini araştırmak lazım belki de..edebiyat dergilerinin bitip tükenmez , tüketici isteğine kurban mı gidiyor son zamanlarda diyorum bazı marka şairler..şiir, siparişe mi dönüşüyor acaba sözüm dağlarcadan ve meclisten dışarı..
Şiirin ahengi ve verdiği mesaj çok çok anlamlı. Şair duyguları ve görebildiyse gerçeği böylesine ihtimalli şiirler yazar.
yol gösterir.Beğeni ilke okudum. Yıllar evvelde ezberlediğim
bir şiirdi.Teşekkürler.Esen kalınız.
Güzel bir hece şiiri okudum...
4+4+3 ölçüsünün kendi ritmi var,revan, akıcı...
yalnız aşağıdaki iki dizede ölçü bozulmuş:
Olmaz artık olanlar böyle olsun
Yeni çağda mızrak çuvala girsin
bunun dışında hata yok
Güne gelen bu şiir; geçmişin katakullici hükümetlerini edepli bir şekilde hicveden, bu iktidarların gizledikleri örtüyü yavaşça üstlerinden çekip alan ve onları halkın gözünde cascavlak bırakan bir eser.
Kendisini Rahmetle ve minnetle anarım.
Ayrıca Kanra545 beyin yorumuna da katıldığımızı ifade ederim.
Şiirin altına kısa bir yorum yazamak için aşağı ineyim dedim in in bitmez. Her neyse güne düşen güzel şiire bir tebrikte benden. Ustaya Alalahtan Rahmet. Kurula teşekkürler
Bu şiirin en naz 20-30 yıl önce belki daha da evvel yazıldığını tahmin ediyorum.
Olmaz artık olanlar böyle olsun
Yeni çağda mızrak çuvala girsin
Vergi dersin, ümük dersin, can dersin
Verdiler mi aldılar mı bell'olmaz
Neden derseniz O zamanlar sadece alıyorlar,doğru dürüst hizmet vermiyorlar,bankaları soymakla meşgul oluyorlardı,
son 10 yıldır aldıklarının önemli bir kısmını yol olarak,
metro olarak yeşil parklar olarak vb.geri verdiklerini halkın yarıdan fazlası görebiliyor.Üstadın çok daha güzel şiirleri de vardır vesselam.
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta