Hey göklere duman durmuş dağlar hey
Değirmenin üstü her gün yel olmaz
Dinle ağa, dinle paşa, dinle bey
Sen söylersin o susar mı bell"olmaz
Kızılırmak akar suyun içerler
Aç karnına yurttan yurda göçerler
Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Devamını Oku
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Şahane bir şiir daha hayranım fazıl a dağlarca
Türk şiirinin büyük şairi.. Fazıl Hüsnü Dağlarca..
Hey fezayı kuşatan yıldızlar hey
Sanma ki yeryüzünde seyran olmaz
Sinirden kızgın boğa olan bey
Bakarsın teb”a direnir bell”olmaz
Mühür bende deyip de atma çalım
Ummadık anda öldü nice zalim
Sende demelisin N”olacak halim
Bak salın taşıyacak kul bell”olmaz.
gönlümün içinden geleni söylüyorum.. kendini okutduran bir şiir okudum.büyük üsdatta saygilarimla..
kutlarım günün şiirini.
ilkbahar varsan cinara
cicek acinca bellolur
susuz yuklenir pinara
esek kacinca bellolur
bellolur basinda emir
versin rabbim uzun omur
devletlik makarna komur
para sacinca bellolur
kredi kaldirdim cici
bilmemki gozumun ici
verirmi bir odunc keci
bakan secince bellolur
vergiyi soksan koynuna
gelirdi sandik oynuna
kim iyi cingan boynuna
kasnak gecince bellolur
oterek alirsin darin
fukara gormuyor yarin
sitmadan genis bir karin
bardagi ince bellolur
gelen tutam ot yolacak
icerim sevinc dolacak
erkeci teke olacak
oglagi once bellolur
nice var batila sapar
kim okudu gicik kapar
halk derdini siir yapar
sairi bence bellolur..
.. bu vesile ilede saygilar..
Biraz önce antolojide 20 000 in üzerinde kişi olduğunu gördüm.Edebli sitenin daha fazla ziyaretcisi oluyormuş demek ki diye aklımdan geçirdim.Memnun oldum vesselam.
…Yanmak…
- F.H.Dağlarca’ya
yaşamın gümüşü
ateş takviminde /
sabır avlusunda bir kerberos /
ürkek
ebedi bekçi/
ölümsüzlüğü kutsuyor
taşın sesinde /
kalbini ayıklıyor acının düğümünde /
mühürlü kapılardan
gülerek geçilebilir mi?
sonsuz artığı bir zaman diliminde /
dağlarca yanarak /
yakarak belki.../....
(20 Ekim 2008)
(YASAKMEYVE, Ocak-Şubat 2009, Sayı 36 )
Yüreğim yangın yeriydi bunu yazdığımda.
Naime Erlaçin
...Amber Bakışlı...
—Dağlarca’ya saygıyla…
gönül kadırgasında
mesireye çıkmış kâhine sordum:
“neden? ”
—amber bakışlı
kara bir budundu ak tutku /
erken doğan gerilimler örerdi hayatın örümceği /
“yüz ölüm var, biri kaçmış” dedi
cennetimizse hayli derin… /
utançtı kayıp şölen mektepli kitaplarda /
oysa “bir umut verir(di) gece aşağıda..../
miskinliğe inat
azatlık şafaklara okudu gül seslerini /
nakşederek sözcükleri dilin tülüne /
idama mahkûm dillere sundu panzehirini.../
kına yaksınlar diye dağlarından levanten kalplerine…
(*) ” yüz ölüm var biri kaçmış”…(F.H.Dağlarca)
(**) “ama bir umut verir gece aşağıda”…(F.H.Dağlarca)
(22 Ekim 2006)
(MOR TAKA Dergisi - 7.Sayı, Ocak- Şubat -Mart 2007)
Dağlarca'nın 'mektepli kitaplar'a isyanından sonra yazılmıştır - Naime Erlaçin
…Kedi…
- Dağlarca'ya-
taçsız geçilen kapıda evrildik
- kuşkuyla bakardı hayvanımız –
olmayı seçtik soyunurken /
ağaçlı meseller gibi
ölmeyi /
vasiyet bırakmıyor giderken hayat...
“aşk! ” dedi önce /
yıllar sayfadaki tırmık izi
eskitilmiş ölüm /
:
sonrası “aşk” yine.../
anlaşıldı!
sözcükler kaygılı kedi
arka sokaklarda çarpışan /
eşkâl sormuyor “şiir hayvanı” *
o ki hep bağışlayan…/
(*) Fazıl Hüsnü Dağlarca
O ki, 94. yaşına adım atmış bir çınar, delikanlı yüreği ve “İçimdeki Şiir Hayvanı” ile çıkıp geliverdi ansızın…
(1 – 13 Mart 2007)
(Simge Şiir Edebiyat, Ocak 2010)
Sağlığında ona yazabildiğim için ne mutlu bana. Bunu okuduğunda hastane odasındaydı...
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta