Deli kızın şiiri Şiiri - Erdoğan Varım

"Bir gün bir şölene davet edilirsin,
Ve bir bakarsın yemek listesinde ismin yazılı... "

Içimin ızdırabı var şimdi yalnız içimde
Ben yine sana hasret, sana özlem
Içimde sessizliğin bağıra çağıra gümbürtüsü
Sana yaşamadım ki kurallı, heceli yazsam şiiri
Biliyorum hangi şiiri sana yazsam yetmez
Seni anlatmaya kalksam bu destan bitmez...

Susuyorum, bağıra çağıra,
Haykırarak susuyorum, acımadan
Canım acımıyor demek oysa ne hoş bir yalan olurdu şimdi be
Tütün kokan sakalları sevdiğin gibi
Eksiğine kusuruna bakmadan yüzüm okşayıp
Bitmeseydi. Etmeseydim o hatayı da gitmeseydim.

Üç, sır olarak kalacak şimdi üç sır
Senden benden kendimden herkesten gizlidir
Ölüm ile ortak girilecek bitecek fasıl
Sensiz kurulan her hayal ne yazık ki bizledir

Ey sen gönlümü en derini ile sarsan
Mektup misali atsınlar beni de buruşturup
Şiir nedir diye eğer ola ki bana sorsan
Gizlemektir,
Her gerçeği sözcükle karıştırıp...

Sormasın kimse ne anlatılır ne bilinir
Ben kendime anlatamayıp şiire yazıyorum
Düz yazı gibi olmuş, hecen kötü vesair
Ben şiir değil idam fermanımı yazıyorum

Şimdi ne karaköy iskelesi vardır
Ne zafer meydanı
Ne bosna parkı, ne alaaddin tepesi
Konya ki, bu orospu şehir insan bunaltır
Vardır kırıtarak doğrulup beni öpesi

Gene de üzülme sen, seviyorum seni
Tüm eksik yönün benim için saygın,
Nadir,
Nadide,
Kutsal bir nitelik.

Bir kuran ayeti gibi her konuşman
Ve gözlerin kalır olduğu gibi yitmelik

Anlatsam anlamaz bu yığın sürüsü
Anlarsa yanlış anlar, sığır bunlar hep
Sözlerim anlamın kokuşmuş ölüsü
Ben de anlamıyorum anlayanlara ithafen

Gönlümde bir uzak ülke senin yolların
Ah ne var, gidemiyorum, kapalı yasak
Gene sarsa beni sıkıca o kolların
Altmış desek kırk kırkbeş sene kaldı
Ölene kadar
Sarılsak?

Ah kadifeden kesesi sağır oldum ne sesi
Rüzgar gibidir fesi varmış bana esesi
Iki bir olur yenesi cimbom yenmiş eses'i
Imiş elemeleri geçesi, kazanacak oses'i

Napıyorum lan ben?

Turgut uyar sandım kendimi bir saniye

Soğuk şehrin insanı, düz insan, fikri hür
Bakışların beni kutup buzuluna döndürür
Soğuk bir alev, gibi mavidir bakışların
Bir sanık sandalyesi,
Bir çekiç
Ve orak
Kellemi ilk celsede bırakarak
Bitmez tükenmez bu dava insanı

Allahı da severim, benimkisi aşkta gurur
Napayım ne yere,
Ne göğe,
Ne dağlara
Denizlere sığmadın

"Allahım olsana sen? "

Tanrım deyişini özler her nefeste can

Güller siyah açıyor...

Yüreğimde...

Tonyukuk Erdoğan Varım
18 Temmuz Salı, 06:26
1 gün kala