I- Dengbej:
Zamanın akıp giden nehrini kimse durduramaz aziz dinleyiciler. O öyle bir nehirdir ki, çağlar ötesinden başlar yatağı, ve kıyamet günü toplanılacak mahşer meydanında son bulur ancak. Hiçbir şey, bu nehrin üstüde yüzen yolcuların akıbetini bilmez. Kimini azgın bir fırtına karşılaştırır, kimin buhran bulutlar, isimsiz tepelerin güleç melekleri, uzak haykırışlar, ya da felaketler… Bilinen bir şey var ise eğer, bu anlatılmaz kader; beklide nehrin sihirli ama basit bir oyunu olur…
II- Düşler Kenti:
Evvel zamanların, kalbur samanların, develerin tellal, pirelerin berber olduğu bir kentim ben. Yemyeşil ovalarım, sayısız ağaçlarım, yüksek tepelerim vardır benim. Turnaların uçuştuğu, yeryüzü çocuklarının ıslıklar çaldığı, güvercinler ile serçelerin ölümsüz aşklarıyla doluyum. Bin bir canlının kardeşliğini, dostluğunu, sevgisini paylaşırım durmadan. Dünya Kentleri’ne benzemem asla. Ne savaşlar, ne düşmanlıklar, ne de gözyaşı olur sokaklarımda. Haylaz türküler ile, coşkulu şiirler okunur derelerimde, nehirlerimde. Sadece düş kuran insanların kentiyim; özlemeyi, sabrı ve sevdayı bilen insanların… Deli Kız ve Büyük Serüvencinin…
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
“ Isik gelmez
o yeniden
cagirir onu
hickiriklar icinde halk.
Dalgalanir
uzun ipek etekler, yesil aynalarda.”
Kayalar korkunun gölgesi olsa bile
daima yesil kalsin bütün sairlerin elleri…
tebrikler .....
dostum sevgiyle ....
Zamanın akıp giden nehrini, ancak zamanın gidişatı etkiler kadim dinleyiciler. Küçük bir çocuğun umutlarını ise dilsiz oyuncaklar söyler. İşte bu yüzdendir ki masalların pusulasını da dengbejler belirler. ANLATIM TEK KELİMEYLE GÜZEL..hani derler ya bir zamanlar bir yerde bir çocuk varmış düşlerinde koparılmış ağlamaklı..o çocuğun tatlı rüyaları gibisin yazdıkların düşündüklerimi okşar gtibi oluyor her okuyuşumda seni...tebrikler..kardeşim...
Mehmed Uzun Dicle'nin yakarışı adlı romanının ilk sayfasında kızı ve oğluna 'Ben sizin yaşınızdayken,sesleriyle ruhlarımızı terbiye eden dengbejler vardı.Ne yazık ki onlar şimdi yoklar'diyordu.Eminim sizin bu çalışmanızı bir şekilde bir yerlerden görüyor,duyuyor,hissediyor ve sizinle gurur duyuyordur.... İsimsiz tepelerin güleç yüzlü meleklerinin sevgi,mutluluk saçan kanatlarının altında,deli kız ve büyük serüvencinin yüreklerinde ki aşk ateşinin sönmemesi dileğimle masalın devamını bekliyorum.... Saygılarımla
tebrik ediyorum sizi bu guzel ve ogretici eserden dolayi
oldukça onemli bir konuyu elle almissiniz .
tebrik ediyorum sizi bu guzel ve ogretici eserden dolayi
oldukça onemli bir konuyu elle almissiniz .
güzelmişş..
Güzeldi aktarımı yolculuğun
başarılar
sevgiyle...şiirlerle kalın
'Büyük aşklar yolculuklarla başlar ve serüvenciler düşer yollara onlar ki dünyanın son umudu soyları tükenmeyen birer şairdiler' nedense bu dizeler belirdi birden gözlerimin önünde çalışmanızı okuyunca...yine harika bir iş çıkarmışsın ulvi kardeşim...tebrikler.
beğeniyle okudum..paylaşan kalem sana tşk..
Bu kısa sayılabilecek anlatı/denemede bir romanın boyutları saklı . Yaşam denilen dünyanın en uzun, en derin ve en geniş nehrinde yapılan yolculuk...
Deli kızın, Serüvencinin ve hatta Dengbej'in bu boyutlardan her biri ya da hepsi birden olduğunu düşünerek...
Çok keyif veren, usta işi kalemini ve dolu yüreğini kutluyorum sevgili Ulvi Koçu....
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta