Gecenin soğuk vaktinde, yıldızlar saklanıyordu. Ay’ın önünden geçen karmaşık dumanlar, sessizliğin gri rengiydi. Düşler kentinin uyku dolu saatlerinde zaman; şarkılarla geçip giden bir bilgeydi…
Dengbej’in Rivayet Ettiği:
-1-
O geceyi nasıl anlatmalıyım, nerden başlamalıyım bilmiyorum aziz dinleyiciler. Her şeyin hep bizden yana ve güzel geçeceğini sanıyorduk. Çünkü Düşler Kenti, umut şiirleriyle dolup taşan dizelerin şehriydi. Yeryüzü çocuklarının biricik yuvası, tüm canlıların gülüşleriydi. Yalnızca masalların anlattığı; Deli kız ile Büyük Serüvencinin ölümsüz sevdalarının, dilden dile düşen renkleriydi. Sizde bilirsiniz ki, kötüye dair hiçbir şey bulunmazdı Düşler Kentinde. Ve iyiler dışında kimse giremezdi şehrimize. Ulaşılmaz ülkelerin çok uzağındaydık. Kaf Dağına komşu, Anka Kuşlarının bekçilik yaptığı bir şehirdik…
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
“Masalın sonuna üç serçe konar
Üçünün yüreği de sevgiyle dolar
Anlatan atar, okuyan tutar
Bu masala da ancak çocuklar kanar”
______________
yüreğinize sağlık, kaleminiz daim olsun...
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta