Hicvin pervanesinde
Pervasız
Ve arsız gezen ışıksız yıldızlar
Kaya parçaları gibi deli bozuk
Başı bozuk
Çarpacaklar ilk zararsız gezegene
Önüne gelene
Ocaktosun yirmi beşinden
Mayıstosun sonuna kadar
Yangında yanacak şeytanlar
Kifayetsiz muhteris
İlk hafızadır histeresis osiloskop camında
Biz seyrederken balık gibi
Yapay zeka göründü yaşamın ekranında
Her cismin bir dalgası var
Siz daha dalga geçin kuyruğunda dalgalar olanlar
Keşfe açık evren
Derdimiz aşksa
Aşkın icadı ne zaman
Küçük tepelerinde memelerin
Bıyığı yeni terlemiş bir oğlan çocuğunun değil
Aşkını soruyorum ilk insanın
Baktığın yere göre değişiyorsa gördüklerin
Doğruyu nereden göreceksin
Aslında gerçeği
Kim veli
Kim deli
Kim bilmeli
Şimdi ocak ayındayız
Şömine ayı niye yok
Ağustos ayı Augustus diye bir Sezar’dan
Ben olsam Zafer koyardım adını
Ekim’e Cumhuriyet
Haziran’a Yazbaşı
Temmuza Sıcak derdim
Eylül’e İzmir
Kasım’a Hazansonu
Şubat’a Kışsonu
Mart’a Baharbaşı
Nisan’a Çiçekayı
Mayıs’a İstanbul
Aralık’a Ankara
Ocak’a Başay
Ne güzel yakışırdı
Bana hiçbir şey sormuyorlar
Deli evleri karantinada
Kendi kendine konuşmada diller
Ah bilseniz ne akıllıdır
Bizim gibi deliler
(realite sabit algı değişkendir- bir başka deli evi sakininden)
Oğuzkan BölükbaşıKayıt Tarihi : 8.1.2004 12:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

selamlar ve sonsuz sevgiyle
Haldun Hakman
Not: Sevgili Aygül dost'a yazdığınız bir not'u okudum:) Ankara'da buluşamadık dimi sevgili hocam..Kusur benim, lütfen bağışlayın ilk fırsatta arayacağım..Bu arada 'dar zamanlar' bir araya geldi:)))
Sözgelimi Şubat ayını ben sonsuz diye teklif ediyorum:)))
selamlar ve sonsuz sevgiyle.
Haldun Hakman
TÜM YORUMLAR (13)