Deli Dumrulum Şiiri - Ethem Vayvaylı

Ethem Vayvaylı
166

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Deli Dumrulum

Önce başını eğ, yudum yudum duy
İşte bir yürekten içen şiir bu.
Geç vakit, sessiz, çiçeksiz, hem kimsesiz
Bir ulu tepeden esen rüzgar bu.

Gözlerinde parlayan mücella yalnızlık
Şu ağır başlı, şu sahipsiz, şu sıcacık
Gerisine aldırma; bir ekmek, bir katık!
İşte seferden dönen ırmak bu.

Saçları tırnaklarıyla sıyırmış çamuru
Yarı siyah, sapsarı, dalgalı ve kuru
Havanda dövdük koca dört yıl suyu
İşte bir geceden kopan ıslık bu.

Islak çarmıh günlerinin ayaz geceleri
Çeyrek asırlık hayattan iz sanki
Sırtında pardüsü, elllerinin çentikleri
İşte dört seneden kalma beylik bu.

Ona denizi anlat, o sana aşktan desin
Bir içim su, bir acı çayı Ataş'tan evin
Ayaklarında tedirginlik takılı devlerin
İşte bir cümleye dökülen virgül bu.

Hep devamdan yana sonsuz sevgiye
Titrek dudaklarında vurgu, gül, palmiye
Arşa uzanmak, bayrak dikmek göğe
işte tarihten kalan sevda bu.

Endam korkunç, boy yerinde, omuz ay
Şimşekleri defterinin arasına çak, say
Bir yaprak tazesi, gül goncası, ilk ay
İşte bir kâsede devrilen fırtına bu.

Göğsünün mahallinde cıncık saraydan
Donanmış bir köy uyur asyadan
Önüne düşen ışık kalkar kristal yuvadan
İşte bir katreden tutuşan hale bu.

Sus, sus beyhude! Çocuklar anlatsın onu
Yeniden evciliği, sokakları, Yeşilyurdu
Kopuk hülyalarla örülü yol kordonunu
İşte bir örende açan sümbül bu.

Şehirse sarkık damlarıyla ölen dünya
Ne şehir bilir ne köy ne de bir kasaba
Sormak gerek birden birkaç diyara
İşte bir yeni yetme çelebi bu.

Ne desem boş, ne bilmedik çıkmaz sokak
Cümle cümle mırıldansanm kim duyacak
Yırtık hayal, som akıl, sereserpe, müthiş dikkat
İşte bir asırlık dirlik bu.

Yalçın pınarların duru bakışı kadar saf
Sökülen her taş, oyulan toprak, eski sahhaf
Ölçüp biçtik dünyayı; bir günah, bin ah!
İşte en derinden içen gizem bu.

Şu yıldızlı kaşların, parmakların
Denize uzansa gümüş tırnakları katarın
Her hazan-ı baharda dökülen yaprakların
Üzerini örten kırağı bu.

Yalnbız o mu? Kaldırımlarda donan
Bir suyu anlat, duyguları içten uyanan
Her sabah vakti doğrul, gerel ranzadan
İşte güneşten yağan bir çiy bu.

O ve ben: yarı hamalıyız koca dünyanın
Kah sırtladık, kah attık kahrını asrın
Bize görünen hep pembe ölümüydü aşkın
İşte çakmaktaşını yunakta unutan aşık bu.

Önce başını eğ, yudum yudum duy
işte delidenvari dumrul bu.

12 Temmuz '97, İstanbul

Ethem Vayvaylı
Kayıt Tarihi : 19.11.2001 10:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ethem Vayvaylı