Şehrin ortasında
Yüksek binalar arasında
Yıkık dökük bir ev…
Rengi soluk.
Havası puslu.
Kapısı kilitli.
Kilit, paslı…
İçinde ben.
İçi karanlık.
Bir tek mum var.
Mum,
Bitik…
Elimde bir kalem,
Duvarlar kağıt…
Yazıyorum karavana.
Karmaşık bir ağıt…
Binlercesi geçiyor evimin önünden.
Soranım yok.
Dönüp bakanım…
Sormasınlar da zaten…
İş değil aslında kilidi kırmak…
Binlercesinden biri olmak…
Ancak bin değil, “bir”dir benim muradım.
O anahtarın sahibinedir feryadım.
Gelir mi bilinmez…
Bir yudum ışık verir mi bu karanlığa…
O bir tek anahtar ile
Açar mı bu kilidi…
Bu sorgular umut verir insana.
Uzak durmalı.
Umuda yolculuk tehlikeli…
Bir çıktın mı o yola,
Dönemezsin geri.
Ya varırsın cennetlerin en güzeline;
Ya da kaybedersin kendini,
Olursun Mecnun.
Derviş.
Deli…
Delilikten korkum yok.
Amma,
O “Sen” dediğim sen var ya,
Sen işte o binlerden olursan…
Bende bir iken,
Tahtımda pir iken…
Bin olursan…
Geçip gidersen bu evin önünden…
Anahtarı da alıp gidersen bilinmeze…
O bitik mum yakar bu evi.
İçinde beni.
-Hadi ordan.
Deli! ...
Kayıt Tarihi : 21.9.2010 00:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!