Del Etme Gazeli Şiiri - Hayrettin Taylan

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Del Etme Gazeli

Seni yeniden buralarda görebilseydim yağmurlarımı özetlerdim dostlu denizine.. Sözcelerin değişen zamanla ve şartlarla anlamını ne kadar hızla yitiriyor son zamanlarda. Asra bedel sözler veremiyorsan neden asra bedel aşklar yaşatıyorsun.
Uyumum bozuk yollarında huyum değişti. Aşkımın da , hayallerimin de uyumu bozuldu... Yitirdiğim uyum bir karmaşayı algılamamın bozuntularında ruhuma sisler ekledi Gönül gözüm görmüyor.Temiz ve duru kalan tek sözcük ''gelişin'' olsa bile, ışığı görmüyor umutlarım.Belki de sorun gerilimine ''dayanabilmek için senin ışkına sızlanmaktı. Sarmala beni,sensiz hecelerimden. Beni al ay ışığına. Huyuna bağlandığım gece diplerinde bilincimin her anını doldur sevginle..
Onca şey var senden zihnimin patika yollarından süzülüp gelip kalbimin tam ortasına oturuveren. “Öfke kalkanlarımı sanrılı hallerini bir de sensiz üşüyen ruhumu iyi bir tatile gönderme vakti geldi, kalbimle beraber.
Her şey birbirine benzer ve benzin döker sararan benzime. Ben “bu filmi son kez izlemeye değil ben bu filme yönetmeye geldim” değişmeyen kaderim Senaryo o kadar tanıdık ki… Başrol oyuncuları benden gitmişliği gurur eden sen,seni onuruyla bekleyen eklentili ben.
Herkesin bildiği masallarımı yüreğimin derin magmasından çıkartıp ısıtıp senli modernize ediyorum sadece.
Nasıl oluyor da hep başladığım noktaya dönüyorum düncülerim ve güncelerim? Hadi o zamanlar; çocuktum,çocuk gibi oynadın, küçüktüm, bilmiyordum, saftım, aptaldım, aşka oyuncaktın,benime hazineydin….. Ya şimdi ne demeli. Bütün emeller sellerine akıyor.Sonuçlar değişmiyor,sen değişmiyorsun Ya da ben değiştirmeyi becereme dersinde ezberler okuyorum.
Kırmak istemiyorum'' diye bıraktı boşlukta,hoşlukta kara bir bilincin derinlerinde ''tutuluş'' olmayı düşleyen her şeyi bilinmeyenin göbeğinde... ve hiç düşlemedi..Düşüme düşünce bulaştı.Bulaşık ve olanaksızlığa sevi bir devingenliğin ininde kurt kapan haldeyim. Kapılma merdaneni
düşünmekten alıkoymaya çalışıyorum. “Yok yok geçer…” diyorum kendi kendisizliğime“Abartılma anlarımdır her zamanki” gibi. Sonra bir ağırlık çöküyor gözüme ve gönlüme. Biraz çaresiz bir hal akını başlıyor.Nedenlere ne kadar yük varsa ekliyorum.
Nasıllarımız nasır tutmuş, niçinlerimiz için için ağlarken nerdeydin?

Onlara paralel bir hızla kendimden de kaçabilirsem elbet bu acıları da diner yüreğimin. Dünde bıraktıklarımı yüreğimden silmek silgisi şevk neden zevkime sular kattın.Sütçünün oğlu değilim ki?
Kambur sonsuzluk,kavline kavim olmadı. Seni bana yar etmedi aşk kavmi. Bana veda bile etmeden gidenlere her gün dua üstüne dua etmekten vazgeçebilirsem şayet. Her gidenin kendim için bir kayıp olmadığını, bazen de kazanç olduğunu kendime kırk kez söyledikten sonra, buna bir de ben inanabilirsem şayet. İşte o zaman demeyeceğim kimseye “ hani biz hep aşık kalacaktık” diye. Hep aşık kalmak diye bir şey olmadığına bir de ben inanabilirsem şayet… Sırtımın da gönlümün de yükü hafifler ve uçarım meleklerime.

Uyumsuz ve orantısız bir andaydı Ben kendi zirvelerimde zerrelerde zekerimin ucuyla ceviz kırma savaşındaydım.Ben günaha yatkın ve alışkın Adem,Sen yüreğimin altında sürünen Havva…Kabil daha doğmadı. Aşk yılanı Başlangıçtan bu yana beni hep gitmenden ısırıyordu.


Sorunlar onu oluşturanın mantığın çizgeçse de sorunlarıma/.Ki sorularıma yine kendim çözüm üretmem gerektiğinin de farkındayım. Bu farkındalık,bu senden aklanış bile vicdanımı sızlatıyor çoğu zaman.

“Yanımda olsaydın keşke belki yeniden başlardık” demek giden birine ne kadar anlamlı gelebilir ki bundan sonra. Tamamlanmamış aşkımızı,upuzun cümlelerimizi üç noktalarla sonsuza uğurladık. Her boşluğu,her hoşluğu, her kıpırtıyı, her sızıyı anlamından daha basit devrik ve esrik cümlelerle doldurduk. Başka duygulara yer vermemek için olumsuz duygulara olumsuz tümcelere ısmarladık.Hangisinin çıkartıp,hangisini seninle daha iyi oluşum türküsü gibi okunur özlem kitabemizde.

“Testi kırıldı her kerede…”Hangi huyumla yapıştırırsam, hangi güvenimden tutuştursam dahası bin kez ölsem de sen hep bir yerlerinden sızdıracak dedin.
Sırtımın ve yüreğimin kamburlarını vicdanım, akıttığın gözyaşların affetse de gönlüm affedemiyor. Ve bir de ölümü beklerdim bunu beklemezdim sendeleri…
Ne kadar ağır konuşmuşsun.Ölüm üstüne ölüm dizmişsin.Selalarını belalarıma okutmuşsun.
Günün birinde dönüp gelirsen, sen de “mış” gibiye kendini alıştırmalısın. Fazlası için ise daha fazlasını ekledim eskiz sözlerimden senli gözlerimden ve de ilk bakışlarımızdan.En iyi sen gönlün kara kaplı defterime bin kez yazılan hassaslığın son nazlıysıydın.

Bağırıp durdum yeter, 'Daha çok ver' diye,sustum bağırdım,ağladım bağırdım, gittin artı bağırmalarım ki.. Ağırdı bağırmalarım.
Veremem veremem veremem veremem neyi veremezsin.Hangi veremli vermemendeyim ki
Bir kalbim kaldı,bir adın kaldı, bir gidişin kaldı.Ha bir de gönül sızın kaldı sazlı sözlü iki gözlü gelmelerinde.
Aşk aldı.Aşk kaldı. Baş başalar kaldı.
Veremem veremem veremem veremem
Adresim saklı,kalbim saklı,nerdesin,kiminlesin, sözlerin,gözlerin nedenlerin saklı.
Niçin, Niye? Neden? Nereye? Nasıl? Daha yaşamak delilik değil mi? Hangimiz deliliğe ders veriyoruz..Del etme beni,dile gel, gönüle gel, bana gel.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 12.1.2009 00:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüzeyme Avcı
    Hüzeyme Avcı

    Bağırıp durdum yeter, 'Daha çok ver' diye,sustum bağırdım,ağladım bağırdım, gittin artı bağırmalarım ki.. Ağırdı bağırmalarım.
    Veremem veremem veremem veremem neyi veremezsin.Hangi veremli vermemendeyim ki
    Bir kalbim kaldı,bir adın kaldı, bir gidişin kaldı.Ha bir de gönül sızın kaldı sazlı sözlü iki gözlü gelmelerinde.
    Aşk aldı.Aşk kaldı. Baş başalar kaldı.
    eremem veremem veremem veremem
    Adresim saklı,kalbim saklı,nerdesin,kiminlesin, sözlerin,gözlerin nedenlerin saklı.
    Niçin, Niye? Neden? Nereye? Nasıl? Daha yaşamak delilik değil mi? Hangimiz deliliğe ders veriyoruz..Del etme beni,dile gel, gönüle gel, bana gel

    Hasretin acısını aklı başından alışını derinliğine anlatan yürerği kutluyor ve mutluluk diliyorum

    Cevap Yaz
  • Güzide Sayın
    Güzide Sayın

    del olmuş bir şairiin deli olmakla olmamak arasındaki serzenişi.tebrikler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Hayrettin Taylan