son nefesini verir gibi Allah diyen erler
doğmadan doğmak için ölmeden ölen alpler
tasavvur ey Musavvir, tahayyül imkânı ver
genişlet sadrımızı, cüzden cümleyi göster
ahıra çevrilen mescidler, virâne türbeler
haç saplı dimağında çanlar öten kubbeler
tozan şimşek toynaklar, deşen oklar aşkına
paramparça kalkanlar, pek baltalar hatrına
ey kurak sahrâların sadrından sızan feyizler
eyleme geçmiyorsa onca kollar, kademler
vücûdun aleyhine mahşerde şehâdet eyler
cesâret, gayrı gamsız gırtlağında çıngırdak
sanki merhûm harekât, arzı boğmuş laflamak
var edilmedin yan gelip yatman için, ses ver
kalk, kadavranı dürten postallara kısas der
üstündür nâmerd ömürden, nâmuslu ölümler
ne velî seyyah, Hakk için hakka hicret edenler
böyleyken ne beklersin, nâmahrem botları mı
ki ezip geçer bastığı yeri, hınzır çarkları
şerefli alınların -bin yıllık- secdegâhını
set örmezse bünyeler, çiğner ayyaş çarıkları
atom füzeleri, İHA jetleri, hidrojen kokteyli
uçak gemileri, hava savunma sistemleri
yapmalı dürüst eller, tedbir için en dehşetini
donanman da sağlamsa, görülür kimmiş ileri
hatırla, döktürdüğü güllesiyle Fâtih’i
evvelâ, ittihâdı sağlayan Salâhaddîn’i
namlular; değil ahî, gavur surlara çevrildi
devâsa fetihlerden, daracık ihtilâflara
seyret, cihân mirası nasıl kündeye sürüklendi
şu rahimleri deşilmiş harâbe mâbedler ki
doğrulduğun günlerin hayâliyle ayakta
ayıl, bu feryâd annenin; zinhâr efekt değildi
uyan, şu figânlar ablanın oyulan gözleri
Bilal Yavuz ŞiirleriKayıt Tarihi : 13.10.2020 13:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!