Mutluluğa giden dehlizler vardır,
karanlığın en kuytuya beşik.
Gün karartanı cinsinden hayatın,
ama solmasına muvaffakiyetsizlik.
Ve korku, bir geçiş-dizanteri;
köprülerin sağlamsa dönme geri.
Yaz gelir böyle yerlerde ki muhtaç
değildir ve olmayacaktır soruya,
şöyle diyen: 'İleride sıkışacak
senin başın, bana düşecek yolun;
her şey sana göre mutlu olduğunda,
elbet az sonrasında canın sıkılınca'
Ben de şuna yordum bu yorumsalı:
'Aşırısı kötü hemen her şeyin,
kötü değilse aşırısı bir şeyin'
Ve 'Güneş de doğabildiyse evrene
Büyük Patlama'yla, var etmeye;
neden olmasın sen ve biz, ben,
üzülmeksizin de koşuşturmaya
ve böyle de, öğrenip çıkarsamaya?
Dar geçitleri varoluş beşiğin.
Yarasalar uçurur fotoğrafta
fotojenik olma akisi kırmızı göz
senin göz bebeklerinde belirdi
sen karanlık odaya girdiğinde
Ve uçan yarasa çıktı mağaradan.
Korkuluklara üşüşen karga
ile baykuş belirdi umuda pusuda.
Bacalar, griden çok siyahtır;
karga 'sırtlan kendi sırtı'na
sırtlanarak' renk körüyse ve
alacakaranlıktaki baykuşu zifiri
karanlıklarından görür oldu ise.
Birden güneş doğdu! çiçek, ordadır.
Ve bir gül tarlası büyür, büyür.
İçinden bir tane olduğu belli.
Öncesinden de bu yek,sezilmişti.
Uğurböceğine el veren eller;
sadece el sallansa da, gereksiz:
Hiç değilse bir anlamı var hayatın;
umuda başarmak cinsli tanı(k) şans.
Kayıt Tarihi : 4.2.2007 21:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)