Deymez be gülüm...
Cam kırıklarının kalpleri çizdiği kokuşmuş dünyaya direnmek,
Sevgilerin yaşanmadığı boş dünyanın hayalleri ile süslemek rüyalarını.
Deymez be gülüm...
Deymediğini bildiğin kavgalarında yorulmak,o kan deryalarında kaybolmak
Ağıtların bile duyulmadığı,kulakların sağır olmuşcasına pervasızlığına.
Deymez... Deymez artık..
Masal olmuş yaşanmışlıkların,şimdi hatırlanmıyor oluşuna.
Zılgıtlarla koşarcasına.
Yorgunlukların olmadığı,sevda kavgalarındaki silinmiş,kaybolmuş,
Avuç içlerindeki kınalarımıza..
Ne düğünlerimiz hatırlanıyor artık,ne de o düğün sepeplerimiz.
Deymez be gülüm...
Türkülerimiz sevdalarımıza yanık söylenmiyor,
söyleyenlerde zevk alamıyor be gülüm.
Düğüm-düğüm olmuş boğazlardan.
Çıkamayan boğuk seslere...
Deymez be gülüm...
Artık.. Kanaryaların ötüşmediği,Muhabbet kuşlarının öpüşmediği,
Baykuş seslerinin hüküm sürdüğü dünyaya.
Kartallarda artık yüksek uçamıyor be gülüm.
Akbabaların ve leşlerin dünyasında.
Deymez be gülüm...
Artık... sonsuz dünyanın ,renksiz rüyalarına uyanmak.
Kalplerin boşlugunu bilipte onu anlıyamamak,
Yok artık... gül-bülbül, ferhat-şirin hikayeleri...
Deymez be gülüm...Deymez.
Kayıt Tarihi : 31.5.2020 01:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!